O Adam (393) Şiiri - İbrahim Arslan

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

O Adam (393)

Yürüdüğüm yollardan habersiz,
Yollar benden habersiz...
Sesler geliyor kulağıma.
Aşıyorum...
Bilmeden gittiğim yolları.
Farkına varmadığım birinin,
İzinde sürükleniyorum.
Mahiyetini bilmediğim bir -Şeyin
Küçük adımlarım büyüyor.
Sürüdüğüm gölgemden habersiz.
Gölgem benden habersiz.
Adımlarım büyüdükçe büyüyor kinim!
...... zamana
Zaman acı bana!
Acı gençliğime, heveslerime...
...
Bir cami beliriyor önümde.
Minaresi göğe uzanıyor caminin,
Hüzünleniyor cami ben görüyorum.
Başı önüne eğiliyor.
Bağrı benim gibi yanık anlaşılan.
- Diyorum derdin ne?
Cami dile geliyor, yani
Söylemek istediğini duyuyorum.
-Bir zamanlar insanlarla doluydum.
Bugün bomboşum.
Sabah- öğle- ikindi- akşam.
Her gün Cuma olsa günlerden.
Derdim bu, bundan ağlarım.
Müslüman kalmamış diye yanarım.
- Derdin büyük dedim bende.
Eyvallah deyip
Yine yolları deldim.
Kinimse daha da arttı,
Bilhassa kendime...
...
Yanımdan bir taksi geçti,
Şarkı sesleri kulağıma geldi.
İnadına son sesliydi!
İnadına haykırıyordu şarkıcı!
Araba uzaklaşırken bile sesi duyuluyordu.
Sanki taksinin içinde bir köpek uluyordu.
...
Bu kadarmış dedim yolun sonu.
Yürüdüğüm yolları tekrar yürümeye koyuldum
Türkçe olmayan kelimeler asılıydı.
Mağazalarda, çarşıda, insanların elbisesinde.
Ve yerde 'Coca- cola' etiketi.
Hırsımdan daha hırslı yürüdüm...
Demin ki cami beliriyor önümde.
Tek minaresi göğe uzanıyor caminin.
Hüznüm katmerleşti,
Yine yürüdüğüm yollardan habersiz
Yürüdüm.
Gölgemi peşim sıra sürüdüm...
Gölgem benden habersiz,
Yollar benden habersiz.
İnsanların işgal etmediği bir yer bulsam
Ve bir lahza otursam!
Mümkün değil.
Elimdeki kitabı sıkı sıkıya kavradım.
Sen benim tek dostum,
Seni unutmadım.
Sayfalarında hangi gerçeği saklıyorsun.
Niye saklıyorsun insanlardan.
Niye okunmuyor sun?
...
Göğe kaldırdım başımı,
Bulutlar küme küme.
Ve hafiften esen rüzgar.
Birden her yeri kırmızılık bürüyor,
Hayalimde.
Gökten taş yağıyor.
Demin hafif esen rüzgar
Taşları söküyor yerlerinden.
İnsanların suratına çarpıyor taşlar.
Hani geçmişte kavimlerin helakı gibi
İnsanlar hayalimde birer birer
Allah'ın gazabına uğruyor.
(Bu şiirden 9 gün sonra deprem olmuştu)
...
Çekildi her yeri saran kırmızılık,
Taş yağmıyor artık gökyüzünden.
Rüzgar yine sakinleşiyor.
Bir ben sakinleşemiyorum.
Bir hayli yürümüşüm yine,
Yine gölgemi peşimde sürümüşüm.
Zaman işliyor ben yürürken.
Arabalar yine seferlerinde.
Ve insanlar dünyanın her yerinde.
...
Biri ellerimi tutuyor, şaşırıyorum.
' Bu kim ya hu ' diyorum,
Tanıdık, bizim köyden.
-Nerelerdesin İbrahim, diyor...
Bu soruya daha da şaşırıyorum.
Yani burada değil miyim?
Bir saatten beri!
- Buradaydım, geziyordum diyorum.
İşte zamanı öldürüyordum!
Gerçekten öldürebilsem şu zamanı,
Zamanı zamanın dışına atabilsem!
- Haydi iyi günler diyor,
- Sana da derken içimden ' Ve aleyküm selam' diyorum...
...
Yine mi kaldım yanlız.
Ve yine yollar benden habersiz,
Ben yürüdüğüm yollardan habersiz.
Bu gidiş nereye?
Cevabı basit aslında.
Bu gidiş ölüme İbrahim, ölüme!
Ölümle arama bir set koysalar
Önüme...
Ölümü düşündüm bedenim titredi.
İki saniye sonra geçti bu titreme de.
...
Ellerimi yüzüme götürdüm,
Sonra elerim burnumda odaklandı.
Öbür elim kavradı diğer elimi.
Bir araba kornasına bastı.
Bir adama bön bön baktı şöför.
İçinden kim bilir neler diyordu.
Yeter dedi adam ' düşünmeyeceğim'.
Mümkün mü?
Yine kafasından bir şeyler geçti adamın.
Yine söz dinletemedi içine.
Adımlarını sıklaştırdı adam.
Şahidim gölgesini peşinden sürüklüyordu.
Şahidim.
O adam yürüdüğü yollardan habersizdi.
Ve yollar O ADAMDAN!
06.08.1999

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 16.4.2013 16:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Arslan
    İbrahim Arslan

    16 Yaşımda yazdığım şiirlerden...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İbrahim Arslan