Nuşirevan Eşeği Şiiri - Tahsin Koç

Nuşirevan adında bir hükümdar varmış İran da!
Hem Mecusi hem de hüküm onda
Bir gün Hükümdar yaveriyle tebdili kıyafet gezerken
Bir Beldeye uğrarlar orada çöplüğe atılmış bir eşek görürler
Hem öyle ki eşeğin eli ayağı bağlı hemde sırtı yaralı
Etrafa bir bakar, hiç kimse oralı olmuyor
Hemen yardımcısına emir verir
Tez bulun bunun sahibini?
Hemen araştırır yardımcısı bulur adam
Adam Garip, Fakir ve Yaşlı Birisi!
Getirir dikerler; Hükümdarın karşısına!
Hükümdar çok şiddetli sorar ihtiyara
Ey! Yaşlı ihtiyar bu ne hal bunun suçu ne?
Sırtı yaralı ayağı bağlı atmışsın çöplüğe
Aç susuz bekle hayvancağız orada
İhtiyar Adam omuz şeker boyun büker
Der Evlat!
Ekinim yani mahsulümü kaldırdım
Yaptığım hesapta ancak bir hayvana yetecek yem var?
Oysa Benim bir İneğim var; Birde Eşeğim!
İkisine yetmez dedim birisini atmak zorundayım
İneği tercih ettim çünkü, onun sütü var yavrusu olacak
İleride kessen eti yenilir veya satsan satılır
Onun için Eşeği çöplüğe attım
Gelip Yem yemesin diye ayaklarını bağladım
Peki İhtiyar bu hayvanın sırtı niçin yara
Sorma Beyim bütün mahsüllerimi
Bu hayvanın sırtında taşıdım ondan yara!
Bu ifadeye hiddetlenen; Hükümdar Nuşirevan!
Bu Hayvanın sırtında eşya taşıyacaksın?
Ama iş yemeğe gelince hayvanı atacaksın yok öylemi?
İhtiyar Bana Bak; Gerektiğinde ineği de satacaksın
Bu hayvana bakacaksın?
Yadrdımcısına der çıkar defteri kalemi
Not al bu bu İhtiyarın adesini ve kapısınada mühür vur.
Beni İyi Dinle İhtiyar!
Ben bahara geleceğim eğer, bu eşeğe birşey olursa?
Kendini öldü bil ihtıyar; Böye adeletsizlik olmaz?
Hemen İhtıyara Hükümdar olduğunu ve Mührünü göstererek
Ben Adeletli Nüşrevan Hükümdarım anladın mı?
Birden İhtiyarı bir titretme alır baygınlık geçirir demek Nüşrevan bu?
Baharda; Yanı Mayıs Ayında görüşmek üzere, hadi hoşça kal!
Yine Söylüyorum eğer eşeğe birşey olursa sen burada sallandırırım?
Hükmdar emir verdi gitti!
İhtiyar Koştu Hanınana; Hanım yandım iş böyleyken böyle!
Bizin yaptığımız işe; Hükümda müdahale etti
Eğer eşek ölürse sende kendini öldü bil diye tehtit etti!
Hanımda Herif koş Eşeği getir?
Eşeği getirirler önce yarasını tedevi eder iyileştirirler
Sonrada yem yetmez ihtimaline karşılık
İneği götürüp pazarada satar onada bolca yem alır
Getirir yemi eşeğe bolca sabah akşam yem verir
Yemi yiğen eşek semirdikçe semirir
Artık öyle güç kuvvet bulur, kimseyi yanına sokmuyor
Birisi yaklaşacak olsa çifte savurur veya onu gırpar(dişler)
Yemin ve suyun uzaktan vermeye başlarlar
Hayvan gelişir çok güçlenir, pırıl, pırıl tertemiz olur
Sırtında ki yaradan bir eser kalmaz
Bahar olur mayıs ayı gelir; Hükümdar İhtiyarın Köyüne gelir
Yanındaki zevatlara der çağırın bu İhtiyarı?
Onda bizim bir emanetimiz vardı bakalım ahvaline!
Koşar gider İhtıyarı getirip; Hükümdarın karşısına dikerler!
Hükümdar sorar! İhtiyar bizim emanetten ne haber?
Efendim çok iyi çok semirdi çok güzel oldu
Hükümdar İhtıyara Hitaben git; Eşeyi getir?
Oda Hükümdarım sağolsun o çok azdı kimseyi yaklaştırmıyor?
Hemen yanıdakilere koşun, İhtiyara yardımcı olun?
Gidip Ahırdan Eşeği çıkarırlar, dışarı çıkan eşek çevreye bir bakar
Hava güneşli hertaraf yemyeşil birden eşek oynamaya başlar
Havaya çifte savurarak peş peşe ossurarak koşmaya başlar
İhtiyar bakar İneği sattık süt yoğurt yok çocuklar perişan
Yani Eşekten başka elinde bir şeyi yok
İçini çekerek;
“Çek Eşeğim (Ossur anlamında) çek; Nüşrevan gibi arkan var”
Hükümdar olmasaydı sen böyle şımarıp koşup oynayamazdın? Der
İhtiyarın bu sözü artık bir fıkra gibi anlatılmaya başlanır
Beslemeli nazlı yetişen çocuklara Nüşrevan Eşerimisin derler
Bu söz oradan gelmektedir.

Tiran – 05.10.2019