Nusaybin Yanıyor Şiiri - Mehmet Çobanoğlu

Kekik kokan dağların ardında, gülün ortasında yüreği yanan bir bülbüldür
Tepeden tırnağa
Koyun-kuzuların hikâyesi de böyle
Yaralı keçinin bedeni de
Kınalı kekliğin canı da
Hewar li min hewar
Gün
Gece
Toprak
Yangın ağzında
Bir yaz sabahında
Serin ırmakların yanıbaşında
Saymak ile yazmak ile tükenmeyen
Asma
Söğüt
Çınar
Kavak
Gürgen ağaçları yangın, yangın ateş içinde

Güzel yurdumun bağları, dağları, vadileri
Yangın yerine döndü
Gecemiz dünden kara
Günümüz dünden beter
Hewar li min hewar
Dağ kadar
Acılarıyla
Nusaybin Beyasu yol'u
Diyarbakır'ın Çınar'ı
Mardin'in Mazıdağ'ı
Memleketim tarla, çayır, meralarıyla cayır, cayır yanıyor

Bagok dağı, Ömreyan dağı. Karaca dağ
Kışın karla
Lânet olası
Şimdi
Akıp giden rüzgârda
Ateşle yıkanıyorlar
Haziranda
Yaşam tomurcukları
Yangınla köz oldular
Civan ceylanlar
Ölüyor
Yürekler yasta, gözlerde yaş var

Dıyarbakır dumanlı, her petekte bal, her bir arda ömür tükendi
Hewar li min hewar
Haber geldi
Kürt coğrafyasında
Kurt, kuş, orman
İnsanlar yanıyor
İnsanlar yanmış
Tüm gülüşleri yalım, yalım har sarmış
Hewar li min hewar
Sıra dağlar kavuruldu
Canı cehenneme
Doğayı kundaklayan
Hainler
Hep var olmuş
Hewar li min hewar
Ateş almış götürüryor! Hem yeşil hem sarıyı

Saymakla bitmiyor, doğa katliamı
Bir kez daha
Yüreğimiz yandı
Çamı, köknarı, meşe ağacını katlettiler
Feryadım duyulmaz! Akar içime
Günler yaslı
Geceler şivanlı
Orduların bastığı
Binlerce dönüm arazı
Mayınlı
Acı olmuş, dert olmuş, kıyım olmuş
Her karış mayınlı arazıda
Yaşama
Ölüm olmuş
Haziran'da ölüm yağdı üstüme
Hewar li min hewar
Dilsiz acılar var içimde
Şimdi acımasız
Ateş
Tutturmuş dağları, ovaları
Nice acıya karıştılar goncalar, börtü böcek, yılan, çıyanlar

Mehmet Çobanoğlu
22.06.2024
İstanbul