bir vardım
bir yoktum
ben doğdum
selim-i salisin köşkünde
sebepsiz hüzün hocamdı
loş odalar mektebinde
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
İsra Suresi'nin 1. ayeti, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya olan gece yolculuğunu (İsra) açıkça anlatır ve bu olay İslam inancında tartışmasız kabul edilir. Miraç ise bu yolculuğun ardından göğe yükselme kısmıdır ve bu detay hadislerle detaylandırılmıştır. İsra Suresi'nin 1. ayeti Miraç'ı yalanlamaz, aksine onun temelini oluşturur.
Şiir başlangıçta çok kolay anlaşılır gibi gelse de şiirin kusursuz bir kuruluşu ve anlamını düşündükçe zorlayan sağlam bir yapısı var. Şiirde iç tutarlılık kusursuz ve tamamen bir mantıka dayalı. Şiirde kafiye, vezin, büyük harf, noktalama gibi hiçbir özellik olmaması, kıtalardaki farklı dize sayıları okura bir okuma serbestisi vermekte.
Şiirde ahengi sağlamada "bir vardım/ bir yoktum", "uyudum/ büyüdüm; annem sustu/
babam küstü" gibi söylemlerden yararlanılmış.
Şiirin ilk bendi doğumu anlatmaktadır. İkinci bent aşkı ve çocukluğu, son bent sonsuzluğa ulaşma ve ölümü betimlemektedir. Yaşamın üç farklı döneminin kronolojik sıralanışı şiire mantık uyumu sağlamaktadır.
3.Selim'in ve nûrusiyâh'ın şiirsel imge haline getirilmesinin şiirde gördüğüm en ilginç farklılık olduğunu belirtmek isterim.
Şiirde nûrusiyâh ile Miraç hadisesini kasdedildiğini söylemek mümkün değildir.
Nûrusiyâh hakkında, Hüsn ü Aşk'tan söz eden çalışmalarda kalbin ortasında bulunduğu varsayılan nokta-i süveyda ile aynı anlama gelen bir kavram olarak nitelendirildiğini ifade eden şiir tahlilleri olduğu görülmektedir.
Şiir çok uzun araştırma ve analizi hak etmekte. Bu şiirle ilgili tez ve makale çalışmaları olduğu görülmektedir. O çalışmalardan bazılarını bu vesileyle okuma gereği duydum. Sonuç itibariyle şair şiirinde tam olarak ne demek istemiş diye merak uyandıran bir şiir.
Sahi şair bu şiirde ne demekte? Zaten şiir okur için yazılmaz mı? Şiiri anlamlandıran okur değil midir?
Saygılarımla.
Seğmenoğlu.
Nur, ışık, aydınlık demekken, siyah ise, kara, karanlık demektir. Siyah nur olmaz. Bu "Nur-u siyah" tabirini şeyh Galip denen zat uydurmuş ve "Hüsn-ü aşk mesnevisinin miraciye kısmında dile getirmiştir. Yani tıpkı Kur'anın İsra suresinde yalanladığı Miraç masalı gibi aslı astarı olmayan tasavvufi, manasız bir tabirdir.
Şiir zaten "Bir vardım bir yoktum" ifadeleriyle başlayan bi-mana ve gayr-i ilmi ifadelerle doludur. İnsanlığı irşad edecek olan şairlerinin neler yazdıklarını ve halkı nelerle meşgul ettiklerini görünce, Osmanlının neden yıkıldığını daha iyi anlıyor insan.
İsra Suresi'nin 1. ayeti, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya olan gece yolculuğunu (İsra) açıkça anlatır ve bu olay İslam inancında tartışmasız kabul edilir. Miraç ise bu yolculuğun ardından göğe yükselme kısmıdır ve bu detay hadislerle detaylandırılmıştır. İsra Suresi'nin 1. ayeti Miraç'ı yalanlamaz, aksine onun temelini oluşturur.
Gönüllerde yaşıyorsunuz ruhunuz şâd olsun.
Diğer adıyla 'süvayda'. Anlaşılamamış bir şairin derin bir şiiri daha...
Asaf Halet Çelebi'yi rahmetle yaddederim.
Gün geçtikçe değeri daha iyi anlaşılan bir şairimiz olup, güzel imgeleri ve kendine has üslubu bulunan değerli şairimizdir.
Şiirlerindeki teşbihler,güzel olup, büyüleyici bir şiir atmosferine sahiptir.Antoloji yetkililerini tebrik ederim, farklı bir örneği okuyuculara sunmuşlar,
Selam ve saygılarımla...........
Bir masal en sevimli yerinden başlıyor
can çekişmeye
ölüyor siyah..
güzel teşbihlre var aslında.sanki yazılmış gamsızca hayatı tiye almak gibi.
Günün şiirini beğenmedim. Benim bugün beğendiğim antolojide başka bir şiir var:
Ihlamur Kokusunda....
Ne dilde dolaşan umut türküsü
Ne de yeşillenen bir nevbahar var
Kurumuş tüm güller uçmuş tütsüsü
Vakit geçti üstad mevsim sonbahar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Kavle sadâkate uyan mı varki
Bîtab düşmüş ruhlar bir ölü sanki
Zamanın hükmü yok takvimler eski
Affet bizi üstad insanlık nâçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Bozuldu tılsımlar şafak sökmeden
Dağlar üstündeki karı dökmeden
Henüz yokluğuna boyun bükmeden
Nedense hep insan sevgiden kaçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Ezgiler arabesk, notalar deli
Değmiyor dostluğa anka'nın eli
Daha sevinmeden tattık melali
Kırılmış ümitler, yürekler bîçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Gönüller nasipsiz aşk behreminde
Bülbüle düşen âh, gül hareminde
Sevda ülkesinin tek ireminde
Ne oldu ki üstad baykuşlar uçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Dikiş tutmaz artık sökülen yara
Geciken vuslatlar geçmiyor hora
Ha burda ha orda düşmüşüz nâra
Gerçek aşklar üstad ukbaya dûçar
__Ihlamurlar ancak orada açar
Elif Beyza Yiğit
TEŞEKKÜRLER ANTOLOJİ BÖYLE GÜZEL ŞİİRLERLE BİZİ BULUŞTURDUĞUNUZ İÇİN
SN. TUĞLU,
SİZDEN VEYA BAŞKA BİRİSİNDEN OLMASI ÇOK DA ÖNEMLİ DEĞİL. YAZIN SANATI ADINA YARARLI BİR YAZIYDI. KEŞKE HEP BÖYLE ALINTILAR (VEYA ÖZGÜN YORUMLAR) EKLESENİZ.
ZAHMET EDİP GÖNDERDİĞİNİZ METİN İÇİN TEKRAR TEŞEKKÜR EDİYORUM.
SELAMLARIMLA...
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta