İzlerinde muştusu var en gamlı hülyanın,
Loş ışıklar altında kaderini ararken.
Sanki omuzlarında bütün yükü dünyanın,
Harami aynalarda saçlarını tararken.
Solukları yarışır , gecenin karasıyla.
Gönül verip sevme beni ey güzel.
Kuş uçmaz kervan geçmez yollarım var!
Saçlarına yazık ipekten özel,
Sır ermez akıl almaz hallerim var!
Senin onun gibi görmez gözlerim,
Titriyordum aklımdan sen geçince,
Bundan böyle yüzünü göresim yok.
Dün geceki sözlerin işitince ,
Seninle şuh hayal kurasım yok.
Dört yanımdan kuşattı fecr efesi,
Müphem hislere dalıyorum Gülçehre,
Itrın olmayan mülteci nefesi,
İstemeden alıyorum Gülçehre.
Cin misin, peri mi var mı bir eşin,
Zemheri zamanı, cemre iner topraklara,
Kırk ikindi yağar, üç aylık kuraklara.
Semada asılı kalır Likya'nın güneşi,
Peyderpey alevlenir Çıralı'nın ateşi.
Çak çak edip karanlığa saldın da,
Sinenin sinine koymadın beni ,
Yaşarken ruhumu söküp aldın da ,
Anlamaya gayret etmedin beni.
Sapladın bağrıma alazdan batrak ,
Hasretin ;
Özleme isnad olunmuş güfteler,
Yanıkların yaktığı bütün besteler.
Kışın güvercinle ekmek tanesi,
Sıkılmazsan Türkmen için ,
Sus ! Hiç yorulma Müslüman .
Muhabbetin Allah için ,
Kes! Selam verme Müslüman .
Uyanma sakın hep uyu ,
Evvelce yakınım, ebedçe uzak,
Aman ha siz beni " sezmeyin " sakın.
Çeşminiz geceye kurulan tuzak,
Mümkünse siz beni " süzmeyin " sakın.
Yaktığınız volkanlarda tüterim,
Şaşırtsa felek,kaybetsem ol yolu,
Kılavuz benim,nasihat istemez.
Yarin ellerinden peymane dolu,
Zakkum içtim başka hülya istemez.
Öyle bir demet ki,göğsümü yaran,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!