Önünde yolu sırtlanmış beyaz küheylan
Görenler diyor: bu at değil sanki bir sırtlan
Tam hızını almışken küheylanın ayağına gelen bir taş
Sendeler hafiften at, araba ve bir tas aş
Arabacının ağzından çıkar bir anda;
Höst atım biraz yavaş!
Siyah kalemi beyaz kağıdı
Birde hiç boşalmayan su dolu bardağı
Merdivenler tıkırdadı
Anlaşıldı gelmişti yazma zamanı
Titreyen elleriyle kavradı kalemi
Hayat görünen bir kapı
Ya görünmeyen tarafının nedir adı?
Yaşa, yaşa elbet olacaktır her insanın bir naaşı
Ey nefsim sanadır sözüm aç kulaklarını
Seni ve beni bekliyor koskoca musalla taşı
Ben yürürüm ardım da gölgeler
Gökyüzünde ki ay yerimi belgeler
Havayı saran agır, anlaşılmaz bir koku
Gölgelerle gökyüzü yolumun sarsılmaz oku
Gölgeler sinesine çekilir bir anda
Sesler patlıyor adeta kulaklarımda
Bir anda beliriyor çizgiler şakaklarımda
Ve tükürüyorum çatlamış dudaklarımla
Bu hayata tepeden tırnağa
Yaş kalmadı göz pınarlarımda
Cebimizde varsa eğer para
Sayılır seviliriz herkes der baba!
Bir de yoksa cepte metelik
Etrafta kalır ne bir seven
Ne de para için bizi arayan fellik fellik
Tepeden başlar çiselemeye yağmur
Gökyüzünde bulutlar kurmuşlar adeta parkur
Sokakları kaplar şimdi kirli çamur
Yağmuru seyreden gözler ayrı bir dem vurur
Sokakta kalan insanların bakışları derin bir hüznü doğurur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!