Çocukluğumun en yorgun çağındayım
En yaşlı , çekilmez , mızmız.
Yorgunluk,
Alışkanlık halini aldı bende
Konuşurken , yürürken , hatta ve hatta
Düşünürken bile yoruluyorum
İnsanlar öyledir ; sen ömrünü feda edersin onlar , seni bir elvedaya bile sığdırmaz …
Takın bütün boşvermişliklerini
Vurdum duymazlıkları giyin
Sürün ‘âmaan’ cinsinden
Saçların,
Son bahar rüzgarlarında.
Dökülen yapraklarla yarışsın
Dün gece bize uğradım
Sen yoktun
Işıklar kapalıydı.
Bizden arta kalanlar savrulmuştu salona .
Mutfak ,
Leş gibi ayrılık kokuyordu
Yanlış anlama...
Yada nasıl anlarsan anla.
Bu gece hiç yatasım yok
Anasını satasım var dünyanın
Yani,
Pezevenk olasım var ....
Karanlıkları taşıyorum gözlerimde
Göğüs kafesimin fay hatları kırgın
Nefessizim
Hevessizim
Hissizim artık .
Tepkisizim yaralara,berelere ,gidenlere
Seni özlemek kötüymüş be
Yokluğuna direnmek
Kokunu,tenini,seni
Varmışsın gibi
Hissetmeye çalışmak zormuş
Sustururmuş adamı hasret
İnsanlar öyledir ; sen ömrünü feda edersin onlar , seni bir elvedaya bile sığdırmaz …
Seni beklemeye karar verdiğimden bu yana
Bilmem kaç yüz yıl geçti
Kaç şair ipe doladı boynunu
Ya da ,
Kafasına şıktı bilmem kaç aşık
Genç wertherin acıları hâsıl oldu literatüre
İnsanlar öyledir ; sen ömrünü feda edersin onlar , seni bir elvedaya bile sığdırmaz …
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!