işlenmemiş günahlar doğurur bilincim
tuhaf bir hazla!
her birini göğüsümün aklarına sürüyorum
tiksinerek
ve
kirleterek
eski bir çerçevenin iki yüzü
sararmaya yüz tutmuş...
hatlar belirsizliğe dönüşüyor git-gide...
soluk iki siluet duraklar kirpiklerimde
avuçlarım ıslanır...
eskiyen yüzler susar...
bir sabah diyorum;
çocukluğum uyansa düşleri aralayarak,
suni teneffüsleri unutsa dudaklarım...
tersyüz etsem algılarımı,
ürperse parmak uçlarımdaki kendimsizlik...
kurduğum
her cümlenin anlamsızlığına tutundum
elimi eteğimi çektim benliğimin gücünden
yerinmeye adadım ruhumu
ve sustum! ..
ebediyen!
çıplaklığımın sessizliği
kutuplarda yankılanan...
her köşe başında travesti düşünceler
takınmış şuhluğunu…
iyi misin diye sorma!
kendimi hatırlamıyorum! ..
sürüp gidiyor hayatım işte
belirsiz gölgesinde varlığımın...
hataların dönüşsüzlüğünü adımlıyorum,
aldığım yollar eksiltiyor çokluğumu...
her adım
sömürgesinde adamlığının!
kestiremezsiniz düşlerin getirisini,
umulmadık anda dürtülür gülüşünüz…
soğukkanlılık sökmez akışını sıcaklığın
ve her itiraf küçültemez gizemi…
her düşün harcı değil gülüşlerde çoğalmak
bugün
senin günün! ..
ölüm günün bugün!
orkestra,
mumlar,
şimdi git!
zamanında yalının
yürü yalın ayaklarınla!
bütün yüzsüzlüklerin
yüzlerinden süzül,
yüzgöz ol zamanla;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!