Gül Gonncası...
Ben bir minik gonca gülüm
Hayatımın baharında
Kelebek kadar kısa ömrüm
Yaz günleri zamanında
Buz tutmuş sevdamızdan
Üşüyor ellerim
Isıt ellerimi
Gel, ısıt biraz
Nurşen Biçer
Şimdi yoksun yanımda
Sükutu gözardı edenler...
Bilmez o sessizik neler, neler söyler...
Dile dökülmeyen kelimeler..
Kelimelere dökülmeyen hisler....
Hislerle doluyor kelimeler...
Eğer dile gelirse kalpler....
Zaman hızla akıyor
Onu tutmak ne mümkün
Yarın henüz gelmedi
Hani nerede kaldı dün
Mevlananin dediği
An mutlak yaşanmalı
Olgunluk ve hoşgörü
Anı doldurmalı
Hayat geçip giderken
Elde kalan birkaç anı
Onlar da en azından
Güzellikle dolmalı...
Bugünün telaşesi
Kalbini karartmasın
Sevdiklerin yanında
Minnet, şükür her ana...
Siste kaybolanlar misali
İçinde kaybolan birisi var
Ben senin yüreğinde kayboldum
Altım çamur,
Üstüm yağmur
Bazı şeyleri kaybetmeden
Kor Olup Yanmak
Bir Ocak ayındayım
Kaybolmuş zamanlarda..
Kalbim yangın yeri
Alevlerin dansında..
Bütün bir yıl özlemle beklenir
Renkleriyle gülen lâleler
Her biri ayrı bir melodi söyler...
Ömürleri kısacık olsa da
Lâlezarın verdiği keyif için
Beklemeye, özlemeye değer... :)
Sen de geldin geçiyorsun...
Bitmeyecek sandık oysa...
Şimşek gibi geçti yıllar...
Sanki acelesi var...
Bilmiyorum,
Ne güzeldir ıslanmak Nisan yağmurlarıyla
Güneş birden kapanır bulutlarla
Gökten bardaktan boşanırcasına bir sağanak
Hava ılık, doğa taze, içimde sen...
Gözlerim nemli...Ne gam..
Gözlerimdeki yaşlar yağmurdan der geçerim...
Siste Kaybolanlar......
Siste kaybolanlar misali
İçinde kaybolan birisi var
Ben senin yüreğinde kayboldum
Altım çamur,
Üstüm yağmur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!