Daha karlar kalkacak
Yollar çamur olacak daha
Daha dumanlar tütecek bacalardan
Çepeçevre oturulacak ocak başlarına…
Konuşulacak gece yarılarına kadar
Konuşulacak
Sen:
Ağaçlara bakarsın
Ya ağacı görürsün ya ormanı görürsün
TOMA’ya bakarsın
Ya su görürsün ya gaz görürsün
Oğluna bakarsın
Gördüm onları:Gidiyorlardı.
Ayrı, ayrı…
Çıplaktı ayaları.
Soğuk, nemli taşlara basarak
Kan izleri bırakarak
Gidiyorlardı.
Güneşi gördüm, güneşi gördüm
Doğdu üstüme güneş
İçim ısındı birden
Yüreğim genişledi
Göz alabildiğince
Bir ufka karıştı uçsuz-bucaksız
Ne mavi mavi
Ne yeşil yeşil
Ne sarı sarı.
Ağaçları, toprakları
Ve gökyüzü
Aydın şehrinin güzü
HALKA SESLENİŞ
Ey saygıdeğer halkım
Söyle bana: O kadar aptal mısın?
Her an, her gün
Dediği gibi patronların?
Biz her gün biraz daha ölüyorduk
Karanfiller düşüyordu üstümüze tek tek
Korkularımızı siper edip gözlerimize
Yalnızlıklarımızı gizli bir yara gibi saklayıp
Kaçıyorduk kendimizden
Yıllarımız kayıp gidiyordu biiir biiir
Pencerelerden geldiler
Evlerden çıkıp geldiler
Balkonlardan
Bahçelerden koşup geldiler
Ay doğarken geceye
Ellerinde mumlarla geldiler
Nedendir bilmiyorum, bu günlerde
Neden böyle üzüntüler içindeyim:
Bir masal var, gelip-gelip en eski zamanlardan
Bir masal dönüp-duruyor zihnimde...
Hava serin, karanlık çöküyor işte yine
Ne çok öldük
Ne çok öldürüldük
Yirmili yaşlarımızda
Kavak yelleri eserken başımızda
Başımız bulutlara değerken
Gözlerimiz şafağı aydınlattı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!