Sanma ki koltuk ile adam olunur
Her kim ki böyle düşünürse yanılır
Bir gün gelir o mevkiden alınır
Mevki ile makam ile adam olunmaz
Alırsın takdir yaptığın iş ile
Ne de güzel gülüyorsun
İçimi bir hoş ediyorsun
Seni seviyorum deyince
Beni benden ediyorsun
Tatlı tatlı bakıyorsun
Kaderle bir olup attın gönlüme çalım
Çıkmaz kalemle yazılmış yazım
Hep sensizlik türküsü çalsa da sazım
Daha küçüksün büyümen lazım
Saatler çoktan geçti gece yarısını
Biraz sonra sabah olacak
Uyanacak insanlar,çiçekler
Türlü türlü mahlukatlar
Merhaba diyecekler
Her biri ayrı dilden
Ne garip
Hep aynı oyunu oynuyor kader
Zaman hiç önemli değil
1914 1939 ya da 2003
Oyuncular farklı olsa da
Roller benzer
Oralarda da Nisan yağmurları var mı
Siz de ıslanıyor musunuz yağmurda
Yürüyor musunuz el ele yağmura inat
Oralarda da çiçek açtı mı ağaçlar
Her biri ayrı renkte
Sensiz ve uykusuz gecelerin ertesinde
Yanan mumun titrek alevi gibi
Üşümekte yazda kalan çıplak bedenim
Hüzünlü bir sonbahar akşamının
Yaprak dökümü esintisinde
Erzurum giydi yine beyaz gelinliğini
Sen ne zaman giyeceksin sevdiğim
Erzurum gelinliğiyle ağlattı beni
Sen ne zaman güldüreceksin sevdiğim
Bilir misin nedir,senden kalan
Düşünmeden akan
Birkaç damla gözyaşı
Geçmişi ıslatan
Dursun derken hızla akan
Mektup yazmayı özledim,
Teknoloji çağında,
Beyaz kağıda kara kalemle,
Merhaba diye başlayan,
Havadan,sudan,
Kınalı kuzudan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!