Yükledin yükümü gurbet ellere
Dur diyen olmadı ah Anadolum
Kor düştü yanıyor bak yüreklere
Su veren kalmadı vah Anadolum..........Nuri Can
Kafeste bülbül gibi zar ağlarım
Yaş silen olmadı ah Anadolum..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Pınarların çok soğuktur içilmez
Dağların dumanlı, sarptır geçilmez
Güzelliğine hiç paha biçilmez
Yeşiline kurbanım Anadolum............Hasan Buldu
HER İKİ YÜREĞİ DE KUTLARIM.KALEMLERİNİZ DAİM OLSUN.BU ARADA KATILIMCI ARKADAŞLARIN DA ELLERİNE SAĞLIK...
SAYGILARIMLAESEN KALINIZ........
Veremem ki bir avuç toprağını yabana
Nenem torun bağlardı mermi taşırken sabana
Kanlarımız akıttık basamaz frenk tabana
Türkten başka çiçek kokmasın sende Anadolum...
Tebrikler...
Yemede içmede herşeyde önder,
İnsanı mükemmel, yardımda lider,
Hak yolda çekinme ölüme gönder,
Üzülme düzelir, ah Anadolum.
*****************************Bedri Tahir Adaklı
Herkesi kutlarım,
Mükemmelsiniz
Selamlarım..
Değerli üsdadım bu güzel çalışmaya katılanları kutluyorum sizinde yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun tam puanımla saygılar
atışanları ve tüm katılanları kutluyorum..
anadoluya ne yazılsa az..
değerli dostum sonyazdığım bu şiirimi sayfanıza asarsanız çok memnun olurum selamlar
Laleler sararmış güller hep solgun
Son derdin derdimdir vay güney doğum
Bülbül boynun bükmüş kafeste yorgun
Son derdin derdimdir ah ana dolum
Her yanın gül dolu gülle yaşardın
Gülün sevdasıyla arza taşardın
Bülbülle dost olup gülle coşardın
Son derdin derdimdir vay güney doğum
Bir sevda önüne geçmez kolordu
Kul senin sevdanla duman olurdu
O aşkın koruyla bir yar bulurdu
Son derdin derdimdir ah ana dolum
Dağların çakalın elinde kalmış
Çakallar her yana yavrusun salmış
Ebedi dostların uykuya dalmış
Son derdin derdimdir vay güney doğum
Gündüzler geceye karıştı dostum
Sinsi sinsi tüten dumana kastım
Boynuna fermanı getirdin astın
Yanıyor yüreğin ah Anadolu’m
Harika atışmanızı zevkle okudum yüreğinize kaleminize sağlık
teşekkürler
Ölümden korkum yok ya ayrılık bor
Gün be gün eriyorum kar gibi yar
İçim yanıyor volkanlar gibi kor
Alevsiz dumansız vah Anadolu'm..............Aşık Çağlari
harika bir çalışma tebrikler efendim
Değerli şairlerimizin türeğine kalemine sağlık çok güzel bir konu seçmiş,çokda güzel işlemişiniz.Aslında sık,sık irdelemek lazım memleketin kanayan yaralarına parmağı basmak lazım her şeyi göze alarak söylemeliyiz söylenmesi gerekenleri. selam ve sevgiler sunuyor,başarılarınızın devamını dilerim.
Memet Zeki Ateş
Bu şiir ile ilgili 104 tane yorum bulunmakta