Yalnızlıklara gark olmuşken yürek
Beliriveriyorsun bir ağustos gecesi…
Gittiğini bildiğim acıda bile
Sensiz hiçbir zamana doğru
Gitmedim…
Yaralarım zehirlenmiş sözlerden icazetliyken bir gün yaşıyor, diğerinde ölüyorum… Ve her gün biraz daha özlüyorum annemi... Artarken bitmez kalabalığım ben yalnızlığımla, yağmur sonrası ıslak bir yaprağa dönüşüyorum. İnsanlar bana acılar, ben onlara karamsarlığımın içinden çıkardığım umutları bırakıyorum. Devam edegelen eylemlerin içinden geçiyorum, hızla geçmekte olanın içinden… Yürüyorum, yürüdükçe katmerleşiyor yaralar, kalınlaşıyor bütün defterler ve inceliyor pamuk ipliği hayatım…
Avunusu kalmamış oysaki hayatın, oyalanmak düşüyor sadece zamanın terkisinde…
...
Ben yürürken rüzgâr daha bi anlamlı eserdi oysaki. Bilmezdim annemin ne için üzüldüğünü acı bulanmamıştı bu kadar hayat damarlarıma.
Anlayamazdım hüznünü…
Hâlbuki bilirdim bir gün gideceğini onun, biteceğini ya da… Bu farkındalık yeni eşikler açardı bana… Ne kadar uzak hissettiysem de bu bitiş ufkunu, bir o kadar yakın olduğunu da bilirdim dağılmaya hazır her şeyin… Tıpkı annem ya da bütün anneler gibi.
Yıkıntılardan geçtim
Seni çokça barındıran yıkıntılardan
Geçtiğim yıkıntılara benzedim
Bir zaman yalnızlığında…
Göğüne benzedim
Gözyaşım mavi…
Kaç yalnızlık eskittim bilmiyorum
Nerede başlayıp nerede bitti,
Mevsimlik sevdalar
Hüzünlerde boğuldum…
Savrulan yapraklarla
Çölü genişledi, içimin
Gece,
Siyah…
Dalarken sosuz karanlığa
Bir yıldız hatırına
Beliren yalancı gülümseme
Ve
Toplama acılar kampındayım
Sabun köpüğüne dönüşmeden önceki yazgıdayım bir şekilde…
Aldığı her yaradan sonra biraz daha eksilen
Ve gölgelenen ruhumla ben,
Bir çığlığı barındırıyoruz kendi sessizliğimizde
Sessizliğin süreklileştiği bir yerde…
Hızla geçip gitti
Çocuk yüzüm
Tüketilenin aynası yüzüm…
Ardından,
Vedalaşmadan
Büyüdüğüne pişman
Başlarken bir hikâyeye ikimiz, neresindeydik bu
yürünmekte güçlük çekilen yolun…
Nerede karşılaşmıştık?
Hangi küllerden, acılardan geriye kalandık…
Kendimizle yüzleşirken mi bulmuştuk bir benzerimizi.
Kesişim noktaları, daha önceleri neden bu kadar belirgin değildi hikâyelerimizin.
Yalnızlığa son verince,
Ağlamaklı bakışlar kaybolur mu siluetinde
Rüzgârın en hırçınına varmak adına
Var olur musun yeniden…
Mevsimleri kuşanırken yüreğin
Bir şarap kadehiyle düşer misin sonbahara…
Üşürüm
Geceler üşütür…
Titrek uyanışlarla doğrulurken
İsmin kaplar sabahlarımı
Düşmanım olur yeni gün
Sen benim düşmanımsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!