Bu güne dek aşık olmadığın için, aşka inanmıyorsan;
Sıranı bekle derim sana...
Kafanda az çok beliren hayalle hiç ilgisi olmayan,
Biri çıkar karşına...
Onu tanımaya, onun söylediklerine şaşırmakla başlarsın!
Kaşın gözün yoktu senin,
Boyun posun endamın...
Ne gönül alıcı sözlerin vardı,
Ne de ''gel'' diyecek cesaretin...
Ben seni, kendi adıma sevdim
Karşılık beklemedim...
Sen beni öğrenemezsin,
Ya adam akıllı çalış beni,
Ya da yorumla terket...
Ama asla ezbere sevme!
Öyle bir yerden sorarımki beni,
Bir yanlışın tüm doğrunu götürür...
Benim için güzel olmana gerek yok,
Ben senin beklentisiz güzelliğini sevdim!
Benim için kahraman olmana gerek yok,
Yeri geldi, katil olmanı da sevdim!
Beni başının üstünde taşımana gerek yok,
İnsan, ya sever ya sevmez
Kaç kez kovdum gitmedin
Yüreğimi oku dedim,
Tek sayfamı hatmetmedin!
Ne benimleydin, ne de bensiz
Benim için çok geç demiştim...
Artık kalbim sadece pompa motoru!
Yıllarca insanları izledim, el ele tutuşan çiftleri...
Gerçekten mutlu muydular, yoksa oyun muydu bunlar?
Şiirler saçmaydı, romanlar arabesk bir sömürü demiştim!
Ne de büyük konuşmuşum!
Saatlere sen ararsın diye bakmadıktan sonra,
Yelkovanmış, akrepmiş tanımıyorum ki...!
Seninle geçen bir günü bitirmedikten sonra,
Yatakmış, yorganmış; uyuyamıyorum ki!
Caddelerde yürürken öylece dalgın,
Aşk bir meydan savaşıdır,
Onunla ya da onsuz...
İçinde rengarenk uçurum açılır,
Hem de sonsuz...
Aşk cesarettir,
Cesaretin hükmettiği,
Dilim seni anmasa ne olur sanki,
Kalbim bilmez mi, kaç kez dilimin ucuna geldiğini!
Resmine bir daha bakmasam, ne olur sanki,
Zihnim bilmez mi, senin neye benzediğini!
Adını lügattan kaldırsam, ne olur sanki,
Bilmez mi ruhum, lügattan kimin eksildiğini! !
Nereden eseceği belli olmayan bir rüzgâr,
Nerede patlayacağı belli olmayan serseri bir mayın,
Nerede yağmur bırakacağı belli olmayan,
Şaşkın bir buluttum ben önceleri...
Aynı yerden iki kez geçme ihtimali olmayan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!