Sanki dağbaşına yağan kar gibi
Eriyerek gider şu benim ömrüm
Kayboldu umutlar bulmak zor gibi
Çürüyerek gider şu benim ömrüm,
Tarifi nasıldır nedir mutluluk
Bir tilki var bizim burda
Gelir akşam olduğunda
Kim demiş ona kurnaz sinsi
Baktım öylesine mahzun ki
Eşeliyor börtü böcek
Yağmur yağar başıma
Damla damla ıslanırım
Değdim altmış yaşıma
Sanmam ki uslanırım
Hani ebedi sevdiğin ben idim
Durmadın sözünde gittin yalancı
Senin gibi riyakâri ben nedim
Sen benim gözümde bittin yalancı
Sildim gönül defterimden adını
Sevmiş idim seni can ile candan
Serimi sevdaya düşürdün yarim
Uzaklaşıp durdun daima benden
Özleminle yüreğimi pişirdin yarim
Çıktım yücelere görürüm diye
Gazi dedemden öğrendim erdemi fazileti
Yaşamıştı yıllarca yokluğu esareti
Savaşmıştı cephede eksilmemişti kudreti
Etmemişti kimseye ne bühtan ne de minnet
Geldi yüz yaşına yaşasın cumhuriyet
☆
Yıllar akıp giderken
Yaşlanmışım haberim yok
Gencim kocamam derken
Yaşlanmışım haberim yok
Dilimde hüzünlü ezgiler
Yine geldin can aklıma
Düşümde hayalimdesin
Bakmazmısın firgatıma
Nere gitsem benimlesin
Yüreğimde yanan közde
Neredesin Kiminlesin
Yine senin derdindeyim
Unutmadım seni bilesin
Yine senin derdindeyim
İyileşirmi gönül yaram
Okuduğum heceler de
Gündüz ile geceler de
Gönlümde çok yücelerde
Yalnız sen varsın sen varsın
Otuzum da hem kırkım da
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!