Ey İstanbul...
Yeni yaşamların şehri
Neden bana eskileri yaşatıyorsun
Yetmediğimi acılar içinde ağladığım
Her anında maziyi hatırladığım
Bende bir sevgili istiyorum
Sanki dünyaya yeniden geldim
Hiçbir şey yaşamamış gibi
Taptaze duygular sevinçlerle birlikte
Tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi
--
Mutluyum hem de çok mutlu
Dünyada hiçbir günüm mutlu geçmedi
Hayatımı önüme serdim o fark etmedi
Günlerim dertlerle geçti bir gün dinmedi
Artık ne yapsam boşa hayat bana yetmedi
--
Günlerdir aç susuz, uykusuz dolaştım
Eski sevdalarımdan elimde geriye
Sadece yaşanmamış aşk tohumları kaldı
Belki yeşerir belki de hiç yeşermez
Bu yalnızlık çölünde....
--
Hep seraplar görüyorum ilerde
Gizli bir kıyıda rastladım sana
Öyle güzel duruyordun ki o kayada
Tatlı bir gülümseme vardı dudaklarında
İşte o anda kalbim vuruldu sana
--
Sonra dalıp gittin o masmavi sulara
İşte yine oturuyorum yalnız başıma sahilde
Küsmüşüm kaderime, bin bir sitem içimde
Vapur düdükleri ürpertiyor benliğimi
Bir martı çığlığı kanatıyor içimdeki yaraları
----
Elimde gene sonsuz dostlarım; beni aldatmayan
Sessiz sessiz karlar yağardı dağlarıma
Bir gün olsun yağmadı yağmurlar yanan bozkırlarıma!..
Bir hayaldi bizim güllerin açması, tam yağmurlar geldi derken soğuklarda dondu yapraklarımız!..
Kuru dallarla kaldık donlarda, vazgeçmedik elbet bahar gelecek açacaktık!.. nerden bilirdik açan güneşin ayazın yaveri olduğunu!..
Kırmızıydık ya biz, güneşe kavuşacaktık ya!.. korkmadık… verdik tüm sürgünleri, her baş dondu her filiz kurudu!..
Bir sabah kalkacaksın gözlerin ağlamaklı olacak
Anlamayacaksın neden yaşlı gözlerin
Sonra kahvaltını yapacaksın
Çayını yudumlarken açacaksın gasteyi
İşte o anda resmimi göreceksin
Aaa ^^ bak Nurettin gasteye çıkmış ^^ diyeceksin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!