Ömür dediğin akıp giderken
Yol ortasında kalmak mı
Yaşarken ölümü tatmakmı
Yokluğu ile yanmak mı
Ömür dediğin akıp giderken
Her yıl misafir olan
Evlere bereket katan
Kalpleri yumuşatan
Geldi on bir ayın sultanı
İftarı ve sahuruyla
Papatyalara benzetiyorum bizi
Sarı ile beyazın uyumu gibi
Kır bahçelerini süsleyip
Gülücükler saçıyor gibi
Papatyalara benzetiyorum bizi
Bu hayat girdabında
Tutunduğum dalımsın
Çıktığım bu yollarda
Umudumsun ay'ımsın
Sensin bana hemdem
Sanki yağmur yağacak
Gökyüzünde bi burukluk
Ayrılığı hissetmiş olmalı
Asmış çehresini öylece
Sanki yağmur yağacak
Baş köşede minderin
Dolmaz senin hiç yerin
Yaşı dinmez gözlerin
Sen gittiğin günden beri
Evimizde direktin
Günleri sayarken
Yılları atar oldum
Zamansız gidişine
Günbegün yanar oldum
Sensiz geçen hayatta
Ne yana baksam hasretin bağrımda
Uğruna heder ettim gençlik çağlarımı
Ruhum şimdi ince bir huzurda
Dalında açmamış bir gonca gibi ellerin
Ah ağlatıyor beni bu son bestelerin
Ay doğmayan geceme
Sensizliğimi ekledim
Gün düşmeyen pencereme
Gözyaşımı serpedim
Gülmeyen çehreme
İçimde bir durgunluk var
Bilinmez bir yorgunluk
Bulutlar çökmüş üzerime
Sessizliğe bürünmüşüm
İçimde bir boşluk var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!