Kızgın çöllerde ayın on dördü aydınlığı.
Aydan da güzel, o nurdan bakışların derinliği.
Sıyrılmış gelmiş,bütün kötülüklerden öz benliği.
Alemlere yağan,nurdan rahmet serinliği,şenliği.
Ademden bu tarafa, nikahlı rahimlerden geldi sultanım.
Babası Abdullah,annesi Amine,süt annesi Halime hanım.
Nübüvvet zincirinin son halkası,hep dilinde hazreti Musanın.
Geleceğini müjdelediği peygamber sensin hazreti İsanın.
Mekke Medine arası, nurdan taç olmuş Arabistan sahrası.
Hak peygamberi olunca,düşman olmuş konu,komşu,akrabası.
Söyleyin daha bitmedi mi? Halil İbrahimin kırdığı putların yası.
İşte çıktı.Çerin,çöpün,odunun putun,maskesi,foyası.
Daha sen doğduğun gün cahilliğin selası verildi.
Ak ak nurlar,sarı sarı liralar ayaklarına serildi.
Ay ve güneşi eliyle itti,istemedi,ona ümmeti sevdirildi.
Ancak iyi ahlak tamam olsun diye o yüce kuran indirildi.
Sen ancak rahmet üstüne rahmetsin,tam ahde vefa.
Kuran okuyan o muhteşem sesin olur bütün hastalara deva.
Adını anmak bile gelir bütün gönüllere şifa üstüne şifa.
Adı güzel,kendi güzel,zikri güzel,Ahmet Mahmut Muhammed Mustafa.
S O N
Kayıt Tarihi : 15.3.2012 17:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
genç şairem
TÜM YORUMLAR (3)