Sensizliğin akşamları, hiç bitmiyor feryatları
her anında hüzün var özlem dolu bekleyiş var...
Uykusuz geçen geceler, arzu dolu saatler var...
Bu akşamlar uzuyor, dakikalar geçmiyor
zaman işkence edercesine yavaş ilerliliyor yalnızlığımda...
Gözlerim doluyor isyan edercesine, inci tanelerim yüzümü ıslatıyor
Adamım sen de gurur varsa yalandı her sözüm
bakışlarım sahteydi de!
Sevmedim seni, oyundu her şey,
Elde etmekti çabam, aşık etmekti amacım de hadi.
Haykır yüzüme ayran gönüllüyüm diye
Sokaktaki köpek bile senden gururludur be...
Hayatla buluşmama bağ kuransın sen!
Cennet köşkünün meleğisin annem.
Canından can sunup, kanıyla besleyen
daha dünya gözüyle görmeden kendi canından üstün tutan
o sancılı anda bile doğuşumu kutlayan
anlatılamaz, vurgulanamaz, kıyaslamaz bir duygu...
İşte bunun adı aşk!
herkese olmayan, nadir yaşanan ama kısa süren,
süresince de ayakları yerden kesen,,,
heyecandan titreten, uyutmayan, ansızın tebessümlere yol açan,
şarkılar da hüzünlendiren bazen de hayatı toz pembe gösteren bir gizem...
Hadi gel yanıma, öyle uzak durma
Sokul yavaş yavaş
gİR kANIMA...
Bana aşk lazım, hadi tattırsana
Sen de susamışsın aşka, içelim aşkı kana kana
Bilirim kanın kaynar bakınca gözlerime
Gözlerin tıpkı dolunayın en yalın en ulaşılmaz hali
Rengi ise okyanusların derinliğindeki erişilmez bir tılsımın yansıması sanki
Sana bakmak Allah' ın yarattığı güzelliklere secde etmek gibi;
Yakıyorum senli anıları bu gece
içim yanarken hala senden vazgeçiyorum elveda
yaşanmış güzel günler hatrına
dilime beddualar katmadan uğurluyorum seni bensizliğe elveda
sana mutluluk dilerken gözümde yaşlarla
Hayat öylesine bir renk cümbüşü ki; ruh halimiz hayatın içinde her an değişken. Olaylar ve çevre etkisi karşısında bazen savunmasız grilere bulanan bir tablo gibi; ruhumuz hüzne yatkın. Bazen de benliğin gücüyle duvarlarla çevrili kendi içimizdeki ben sevgimizden kaynaklı toz pembe bakabiliyoruz dünyaya. Bu farklılıkları olaylar, durumlar, yaşanan acı, tatlı anlar değiştirebilse de güç çevrenin etkisinde olsa da biz nasıl bakarsak öyle görürüz, öyle hissederiz genelde. Baskı hissedildiğinde üzerimizde ruh daralır çıkış yolu arar kara bulutlar sarar birden etrafı gözler gök gürültülü şekilde yağmura hazırdır, isyana yatkın dil sitemdedir çıkış arar.
Böylesi anlarda yağmur sonrası mucizevi gökkuşağı belirsin isteriz bir an önce dünyamıza, yitik, bitkin beden yüreğin baskısından çöküştedir olaylar karşısında, dokunsalar fırtına kopacak yürekte benlik alabora olacak gibi; hazır durur yıkıma. Bunu engellemenin yolu yine bizim elimizde olaylara direnmek, acıların bizi olgunlaştırdığını her yaşanmışlığın bize tecrübe olarak döndüğünü o anında geçici olduğunu bilip öyle davranmak olgunluğun belirtisi. Her an güzelliklerle karşılaşamayız yaşadığımız dünyada mutluluklar her anımızda yaşanıyor olsa adı mutluluk olur muydu acaba? tabi ki olmazdı. Mutluluklar az yaşanan onun için çabalandığında anlamlı ve kısacıkta olsa yaşamak için; çabaladığımız hedef belirlediğimiz umutlarımız varılana dek anlamlı. Varıldığında hedeflere hep daha fazlası istenir nedense.
O yüzdendir adı baldan tatlı.
İlmek ilmek dokudum seni yüreğime
adını kazıdım hece hece her zerreme
gözlerini çizdim gözlerime bir ressam edasıyla
dokundurdun kalbime yürek hoplatan sesinle
Saçlarını savuruşun rüzgara kafa tutarken
Seninle aşkı kuralsız yaşamak
sonunu düşünmeden anı paylaşmak
seninle mutluluğun zirvesine ulaşmak
zamanı kısıtlamadan yaşamak
aşkla dolmak, aşka doymak istiyorum
birlikteliğimizi doyumsuz sevişlerle süsleyip
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!