Bahar, gözlerinden geldiğinde,
Açardı gönül bahçemdeki, güller...
Tatlı bir müzikal gibi,
Eserdim sana doğru doludizgin.
Bahar, gözlerinden geldiğinde,
Dilimde dua, kalbimde sevda
Karanlık geceme, mehtâb oldun.
Doyulmaz sefa, anılmaz cefa
Gönlüme göz kırpan, yıldızım oldun...
Gözümde nazsın, ruhumda niyaz.
Dağılan küllerin arasında, mutlumusun? ..
Oysa ki damarlarında metruk bir sancı dolaşıyor hiç durmadan.
Uyumsuz bir çağ'a atlıyor ruhun, ellerin yalancı figüranlar yorgunu.
Her fırsatta yüreğini yoklayan, nedenlerinle niçinlerinle eskiyor kalbin.
Sen yine de zamana gülüyorsun...
Güneşin yüreğine damladığı,
Bol susamlı simit tadında,
Demli bir çay damağında,
Yosun kokan denizin kıyısında,
Bir martı çığlığı aklında
Çevir huzurun gözlerini yaşama,
Benim adım eski,
İnsanı sevmişliğim eski
Resimdeki çocukluğum eski
Nasır tutmuş acılarım eski
Bana ışık tutan, suskunluğum eski
Kainatta solunan her nefes eski...
Sana inanmışlığımın, üzerine döktüğün,
Asit etkisi sözlerin çürüttü, sevgimizi...
Şimdi yoksul, hasta bir aşk,
Dolanıyor damarlarımızda...
O varlık çağında, açan güller,
O adanmışlığın sevdaya koşan ayakları...
Mehtâpsız gecelere râm olmuş yokluğun.
İsimsiz mektuplarda saklı düşlerim...
Çığlık çığlığa koparılmış yüreğimden,
Sevgi çiçeklerim...
Ahh! gönlümün yokluğu;
Sen hiç büyümeyeceksin,
Sevgiye arsız küçük bir kedi gibi
Savuruyorsun ömrünü
Bir o yana, bir bu yana.
Dalga geçiyorsun herkesle,
Pervasızca savrulan, toz bulutlarıyım yürek fırtınamda.
Tanrısal bir aşkı kucaklayıp, dindirdim sancılarımı.
Sevgi nehirlerimde yıkayıp, arıttım ruhumu.
Zaman çetrefil, anışlar, bir gül tebessümü.
Hatırası gözlerimde,yosun kokulu, okyanus mavisi.
Dalgın... Sonsuz... Ufuklarda dalgalı...
Toprağımsın...
Ben se kalbin de minik bir tohum.
Beslendikçe bağrında, can olup,
Serpilip, boy veriyorum,
Göklere doğru keyfimce.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!