Kum rengi zamanlarda
Düşünürken
Yaşananı ve yaşama ihtimali olanı
Kaybolan andı
Uzaklığı aşktan ya da korkudandı
Kim bilir
Rüzgâr dinlenir dağda
Ben dağımı aradım yıllarca
Yıldızların altında, gün aydınlığında
Çiçekler topladım, şarkılar söyledim
Gülümsedim…
Hep bekledim…
Bakmayın anlattıklarıma
Yaşamışım gibi…
Bakmayın yazdıklarıma
Şairmişim gibi…
24.04.2008
İçimde bir siyah at
Çılgın gibi koşturur
Çatlayacağını bilir ama
Sığınacak hara yoktur
Yüreğimden seken her kurşun
Avuçlarımda boş kovan olur
Gece ıhlamura siner
Korkar karanlıktan
Gönlüm ıhlamur kokar
Saklanır sevdalardan
Beyaz geceler olur da
İner miyiz?
Her sabah kendi sesime uyanan
Güneşe ‘günaydın’ diyen yalnızlığım
İki elimin varlığıyla avunan
Diğer elin dokunuşuyla teselli bulan yalnızlığım
Üç oda bir salonda dolaşan
Bir metrekarelik koltuğa sığan yalnızlığım
Meyletmedim
Hesabı olan bakışa
Sınırsızlık yüklü
Sınırlı gözler var hayatımda
Yetinmedim
Yaşamaya yetecek kadar sevdayla
Varlığın mı
Yoksa
Yokluğun mu güzel
Tanışmadık henüz
Söylemek için çok erken.
Yokluğunda öyle güzelsin ki…
gece suskun ve gizemli
öyle sırlar yüklü ki gece
ışıltısı büyülü, karanlığı çekici
gece gözlerinin tam içindeyken
yeni doğan bebeğe sarılıp
sonsuza dek uyumak istiyorum
varlığına ram olur
ruhum da usum da…
yokluğum bile yok olur
sınırsızlığında…
şayet bir gün hududun olursa
sonu ihlal olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!