Gecenin sessizliğinde,
Duvardaki bir noktaya
dikti gözlerini,
kimbilir aklından neler geçiyordu.
Bütün dertler onundu;
çocuğunun hastalığı, dersi
Dünyaya gelirken,
niye ağladığını bilmez.
Ağlamakta haklımıdır,
bilinmez.
Bu koca evrende
kendini korumayı bilmez.
Sessiz bir gecede
Yalnız,
Kalemimle başbaşa
Senle olmak isterdim
Kendimi bu evrende yalnız
Hissetmezdim.
Ben hayal ürünü şiirler yazamam.
Ben gerçeğim,zaten hayal dünyası
bu bizi aldatan.
Gerçek hayat şiirlerdeki gibi değil.
Ateş gibisin suyunu bulamayan,
Yirmi yaşında saf, temiz
güzel bir kız, az konuşurdu
Biri onu çok severdi.
Ona meleğim derdi.
Dokunmaya kıyamazdı.
Kızın parada pulda gözü yoktu.
Kelebeğin ömrü bir günlüktü,
Seninki ondan bile küçüktü.
O birgün mutlu yaşadı,
Sen altmış yıl mutsuz.
Neye yaradı, keşke
kelebek olsaydın.
Arkana dönmeden git.
Eğer giderken o yeşil ova gibi,
bir çift göz bana bakarsa
yine çektiklerimi unutup
sana gitme derim.
Git
Sen hasret nedir bilirmisin?
Mis gibi bahçenin kokusunu,
Anneannenin diktiği Haseki küpelerini,
Getirdiği renkli kuş lokumlarını,
Özledinmi hiç?
Evimin penceresinden baktım.
Denizle bulutlar birleşmişcesine,
soğuk sisli sokaklar.
Taksiden bir adam indi,
Lacivert takım elbisesiyle,
sağa sola yalpalıyordu,
Gözyaşlarının aktığı yeri öpsem,
Yaralarına merhem olsam.
Seni sevdiğimi bilsen
Başka birşey istemem.
Tenim tenine değse,
Gözüm gözüne,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!