Nura Davet Şiiri - Hamza Kaplan

Bugün karanlıklar var, yarın güneş doğacak

Güneşin doğduğu gün, hak batılı boğacak

Nişatın başkentinde, ızdırap dolu hayat

Çile alın yazısı, gerisi muzahrafat

Öz yurdumda mürteci, bir hiç olsam ne yazar

Mazlumun ahı haktır, çıkar hep azar azar

Ben ki bir Müslümanım, hata ve eksiğim var

Bu hatalar benimdir, İslam kusursuz bir yar

Sakın bana bakıp da, İslam’a suç bulmayın

Ben günahkar bir kulum, sonsuz nurdan olmayın

İslam’a laf edenler, kuran okudunuz mu?

Peygamberi anlayıp, akla dokudunuz mu?

Hele bir açın bakın, neler göreceksiniz

Düşüncelerinizi, nurla öreceksiniz

Aklı selim bir halde, gelin bir konuşalım

Hak ve hakikat için, el ele buluşalım

İnsanın giyimiyle, medeniyet olur mu?

Allah’a karşı çıkan, hiç hidayet bulur mu?

Geliniz kardeşlerim, geç olmadan geliniz

Gerçeği görmek için, ön yargıyı çeliniz

‘’İnanmasak ne olur, kimin ihtiyacı var’’

Bende çare yok, fakat İslam’da ilacı var

‘’Ölümden sonrası yok, ölünce hayat biter"

Diyenler bir düşünsün, akıl çelişki iter

Madem ki evveli var, sonrası nasıl olmaz

Yeşil yaprağı düşün, düşünce nasıl solmaz

Sudaki balıkları, görsen nasıl gülüyor

Balık suda yüzerken, insan neden ölüyor?

Allah’ı görememek, inkara bir sebep mi?

Başım ağrıyor desen, inanmamak edep mi?

Düşünsene, göklerden bir yıl yağmur inmese

Yahut yağan yağmurlar, bir an bile dinmese

Herkes ölüp gidiyor, peki neden ölüm var

Yarın hesap gününde, kabir ne kadarda dar

Bu ne müthiş bir denge, bu ne eşsiz bir rahmet

Ey Müslüman kardeşim, düşünsene bir zahmet

Ağustos 2013