Can boğazda; can suyumu vereler;
Savm gecesi Nûr Hudâ’yı özledim..
Kefenime misk-ü amber süreler;
Hak Muhammed Mustafa’yı özledim..
Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali’yi,
İbn-i Mes’ûd, Ebû Zer Ğıfâri’yi,
Bedir, Uhud, Hendek’te ahâliyi,
Ehl-i Beyt Şâh; Kerbelâ’yı özledim.
Dünyada üç yeşil kubbeli kabir;
Sıddîk, Sâlih arar isen ulaş birr!
Mesnevî ve yazmış Dîvân-ı Kebîr;
Semâ üzre Mevlânâ’yı özledim…
Cümle ihvân el pençe divân dura;
Dosta giden kervanım yola vura..
Dört tekbirlik duâlar geçer hora;
İlk durağım musallâyı özledim…
Ölümsüzlük başa konan tâc imiş;
Hak yoluna can vermek minhâc imiş;
Ümmet şefaatine muhtâc imiş;
Şefaat-i şühedâyı özledim..
Hûri, gılman, Havz-ı Kevser Va`di Hakk;
Kavuşmaksa; yollar ince ve ırak…
Dünya gurbet; 'Cemal'le aram firak;
Menzil; Cennet-i Âlâyı özledim…
Selam ile Azrâil’e can sersem;
“Şeb-i arûs” gibi Rahmân’a ersem;
Dallı Mustafa’ nın selâmın versem;
Vuslat ilânım salâyı özledim…
(SARICAKAYA -11.10.2007)
Mustafa SUNA
Sarıcakaya İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni
DALLI MUSTAFA
Kayıt Tarihi : 11.10.2007 11:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)