Bir sürgün kızıyım ben,
Mızıka kokan kardeşlerimi
Karadenizin hırçın suları
Siyah karnında taşır
Rüzgara kafa tutan Çerkes atları
Size ölümden daha ürkütücü
bir kelime söyleyeyim mi ?
Alışmak..
Bağlanırsın, peki ya sonra?
Gider yokluğuna alışamazsın,
Varlığına alıştığın gibi olmaz.
Gitmemiz gerek kaçmamız gerek bu dünyadan
Belki bir göktaşına en düşmeyeninden
Kutsal geceye selamla
Boğucu sessizliğe kanlı defterle elveda
Ah keşke senin sevebildiğin gibi sevebilsem seni
Beni terk eden duygularımı geri getirebilsem
Herkesleşmiş maskemin altında
Aklını yirtirmiş bu deliyi öldürebilsem
Ellerini uzatıyorsun ya böyle
Alfabemi yitirdiğim bir an
Karmaşık bir ben
Bir dizi olay
Yaşamımın içine eden
Gerçek dediğin anda sahteleşen
Bilmezdim yaya yolunun
Uçurumum olacağını
Yeşil yanıyor
Ben geçerken renk atıyor
Ve kırmızı..
Son gördüğüm trafik lambası
Gözlerimi açıp kapıyorum
Bir piyesin içindeyim habersiz
Sen iyi bir yazarsın
Ben iyi bir oyuncu olamıyorum
Dekorum şüphe ve korkulardan oluşmuş
Dümeni alınmış bir kaptanım bu gece
Ne demir atmaya cesaretim
Ne de başa geçmeye mecalim var
Gözlerimden usulca süzülen iki hece
Seni seviyorum yalanına inanıp
Yad ellerde bir kız çocuğuyum
Gözleri henüz güzellikler gören
Çirkin her şeyden kirden yoksun
Görmeyen bilmeyen herkesi seven
Büyüyene kadar sendromsuz günlere merhaba
Derinimde kendini bilmez çığlıklar,
Ten kafesine hapis kalmış ruhum.
Aşka çıkmıyor sokaklar,
Yolundan çıkmış bir yolcuyum.
Bakmıyor bana o sevdalar,
Siyah göz bebeklerinde soyutum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!