Nur Ayım (Cinaslı Kafiye)

Atilla Ertuğrul
386

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

Nur Ayım (Cinaslı Kafiye)

Şenlenecek nurdan dolu sarayım
Çok şükür geliyor yine nur ayım
Rahmetiyle yaralarım sarayım
Oruç ile çoşsun şehr-i ramazan

Geçmez oldu günler gönlü yarayım
Çok şükür geliyor yine kâr ayım
Hakka varmak için dağlar yarayım
Oruç ile çoşsun şehr-i ramazan

Atilla Ertuğrul
Kayıt Tarihi : 25.7.2009 17:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiirim kıymetli kardeşim Hamit Korkenin verdiği ayak üzerine yazlımıştır

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şahmerdan Yıldırım
    Şahmerdan Yıldırım

    Çok harika evet geldi bile:) Hoş geldi safa geldi mübarek ay.Duyarlı ve imanlı yüreğine gurban gardaş,kalemin susmasın.Saygı ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Atilla Ertuğrul
    Atilla Ertuğrul

    Hoşgeldin Ramazan


    Hoş geldin ateşim, yangınım, külüm.
    Ateş oldun. Avucumda tutamadım seni. İçime düştün. Kalbimin karasına çaldım kor yüreğini. İbrahim[as] gibi gülden ateşlere düşürdün canımı. Ey 'kavurucu ateşim' akla beni, yak kirlerimi. Ey yangınım, sen başkalarına sakla serinliğini, küle çevir bedenimi, benliğimi.

    Bir yangın yeridir Ramazan. Yüreğinin taraçalarına ötelerden kıvılcımlar sıçratır. Alnına göklerin sıcağını düşürür. Secdelerce ısınır yüreğin. Ilık yağmurlar üşüşür tenine. Rahmetle ıslanırsın. Merhamet denizinde yıkanırsın. Ezelde ruhuna dokunan kutlu sesin yankısı yeniden erişir kulağına.

    ***

    Hoş geldin yolum, yoldaşım, menzilim.
    Yol oldun ruhuma. Dünyanın telaşından çekip aldın beni. Kalbimin serin vadisine taşıdın nefsimi. Beni benimle yeniden tanıştırdın. Yûnus[as] gibi denize attın, geceye bıraktın, balığın karnına soktun nefsimi. Kuraların hepsi bana çıktı. Nasıl da tanıdın 'efendisinden kaçmış köle'yi? Ey yoldaşım, kötülerden sakla beni. Yolda bırak nefsimi.

    Bedenine konuktur Ramazan. Tenine yeniden ruh üfler gibi sessizce gelir, sessizce gider.
    Derin bir nefes gibi dudağından kalbine müjdeler yollar. Benliğin kabuğunu kırar, bencilliğin göğsünde yaralar açar. Seni sana bitiştirir. Maddenin labirentlerinde kaybolmuş ruhunu kardeş ruhlarla yeniden buluşturur, yeniden barıştırır.

    ***

    Hoş geldin ay yüzlüm, hilâl kaşlım, sevgilim.
    Can oldun tenime. Yeryüzünün cezbesinden kopardın beni. Göklerin temâşasına kaptırdım gözlerimi. Yüzümü kutlu aynalarda seyrettim. Rüyânı görmek için Yûsuf[as] gibi kuyulardan topladım hücrelerimi. Ey göklüm, yanına al beni. Yüz üstü bırak kibrimi, bencilliğimi.

    Zamanın kutsanışıdır Ramazan. Hilâlin dokunuşuyla zaman mekana galip gelir. Kutsallık yörene gelir, yanına varır, eline doluşur. Sen onu arayıp bulmazsın, o seni bulur ve kucaklar. Sanki kıble sana yönelir. Sanki seccaden alnını öper. Sanki Kâbe sana yanaşır. Sanki En Sevgili[asm] evine konuk olur. Nereye gidersen git, yanında kalır Ramazan.

    ***

    Hoş geldin bahar kokulum, çiçek tenlim, deniz gözlüm.
    Kabrimden kaldırdın beni. Adımı kazıdığım taşları kırdın. Sesimi yutan uçurumları uçuruma attın. Beni bana kattın yeniden. Sonsuzluğun müjdesini dokundurdun tenime. Bir İsâ[as] nefesi gibi dürttün kalbimi uykulardan. Ey gülüm, kokunu ver ruhuma. Uzaklara at cesedimi.

    Bir uyanıştır Ramazan. Açlığın incelttiği bedeninde ruhuna daha çok yer kalır. Benliğin kabından çıkarsın, kutsiyetin Kâbe'sine varırsın. Bencilliğin kafesinden kurtulursun, meleklerin kanatlarına tutunursun. Yetimlerin gözlerindeki eşsiz sevince mimar olursun. Yoksulların gönlünde taş üstüne taş koyarsın. Ellerin kalbine diğer ilk kez. Mûsa[as] gibi göğsünde 'yedi beyza' taşırsın. Aklanırsın, arınırsın, kutsanırsın.

    ***
    Hoş geldin tatlı sözlüm, gül yüzlüm, sultanım.
    Bak, nasıl da uslandım. Sözüne kandım. Bakışınla yıkandım. Hamdım, piştim, yandım. Huzuruna vardım. Yaralarımın hepsini kanattım. Hasretlerimin hepsini avuttum. Teselline susadım. Yüzüne acıktım. Orucunu tuttum. İftarına muntazırım. Yâkub[as] gibi gömleğinin kokusuyla açtın gözlerimi. Ey âl yanaklım, 'hümeyrâm', yüzünü değdir yüzüme. Sözünün meltemine savur benliğimi.

    Ne güzel terbiyedir oruç. Seni nefsinin karşısına koyar. Bedeninin kabuğuna derin çizikler atar. Teninde gül kokulu yaralar açar. Yüreğine fısıldar: 'Sen sana ait değilsin! ' Mideni boşalttıkça, kalbini doyurur. Ötelerden gelen kutlu bir kervan olur; seni kuyuda bulur, cennet karşılığı Sahibine satar.

    ***
    Hoş geldin bi'tanem, nur tanem, nar tanem.
    Tut saçlarımdan kor gözlerinle.
    Ellerimi yu ellerinin ateşinde.
    Yüreğimi rehin tut sevdânın tenhasında.
    Yanımda kal, benimle kal, bana kal bütün bayramların arefesinde.

    Seni sana çağırıyor Ramazan.


    SENAİ DEMİRCİ



    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak

    Evet :)

    Geliyor yine rahmetiyle beyaz kanatli bir güvercin gibi, süzülüyor yorgun yüreklerimize, af ve magfireti ile....

    Rabbim'e sükürler olsun...Selam ve dua ile hocam...

    // Nur Ayım (Cinaslı Kafiye)
    Şenlenecek nurdan dolu sarayım
    Çok şükür geliyor yine nur ayım
    Rahmetiyle yaralarım sarayım
    Oruç ile çoşsun şehr-i ramazan

    Geçmez oldu günler gönlü yarayım
    Çok şükür geliyor yine kâr ayım
    Hakka varmak için dağlar yarayım
    Oruç ile çoşsun şehr-i ramazan


    Atilla Ertuğrul




    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Atilla Ertuğrul