Bir kocaman dünyayı taşırız beynimizde..
Bazen taraflı bazen tarafsız bakarız meydanlara. Bir hedef belirleriz ve koşarız hiç ardımıza bakmadan. Koşarken ayağımız çarpar daracık sokaklarda, canımızı yakarlar.
Sonra tekrar yürümeye çabalarız, kimse görmeden bizi.
Sanmasınlar güçlendiğimizi, sanmasınlar üzüldüğümüzü…
Canımız ister yine eski benliğimizle savaşmayı, içimiz ürperir korkar geri yeni başa dönmek ister.
Su misalidir ömrün akar, akar durmaz
Her koşuşta bir duraksama olur, bu sefer yanımızdakiler ve arkamızdadır gözlerimiz..
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!