Öpenin tepeni çok
Sarılanı darıltmak hüner şimdi
Okşayanı aksayan teraziler tartıyor
Dokunandan yakınıyor yakılan
Dil şiirsizlikten lal
Bu taraf o tarafta değil
Bu tarafa meyil
Böyle öyle değil böyle
Eyle yanlış eyleme
Bu şarkı o fısıltıdır
Şimdi çerçeveler var
Ve çerçevelerin içinde çarklar
Zorlanınca çerçeve
Görevi devralır çark
Ama insanlık şanslı
Düşümde
Oldukça büyük bir kasayı
Daktilonun başına oturmuş
Yasa yazarken gördüm
Düşlüyorum
Düşlerimi işliyorum
Başlıyorum
Fidanları aşlıyorum
Yoksul sırtında kürk ol
Ey ruhun arkadaşı
Ve sevecen bir Türk ol
Ey yüreğin sırdaşı
Sars kendini yatakta yatıyorken
Söyle söyle bana gül
Çağımızda kim bülbül
Bizi ona götürsün
O küheylan o düldül
Söyle söyle bana gül
Öncelerin akşamlarıydı şimdi
Ve insanlar onlarla zamanlar geçirdiler
Şiir bir yaş çiçektir ve kuru dalda açar
Sessizlik ses çıkarmaz onun olduğu yerde
Gün doğurur analar rüzgarsız ikindiler
Sevgi aşkın bir uzvu
Çoğu haksızlık olur
Kimin sende
Ne kadar hakkı varsa
O kadar kahrolasın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!