Bir çığlık yankılanır ulu dağlar ardında
Esarete direnen buğday benizli bir kız
Kara gözü, kararmış talihine muhalif
Peşinde gölgesini takip eden cellatlar
Özgürlüğü çağıran dillerini kıskanır
Yazık, bu kıza yazık!
Ne Solon’a yâr olur, kabul eder kulluğu
Ne de doğurmak ister Kalmuk’tan kara çocuk
Ufukları gözleyip yaslanır yücelere
Alevler göğü tutar saklandığı sazlıkta
Irmak bile iniler hırsından acı acı
Su akar başıbozuk
Urumçi’de, Kaşgar’da, Karamay’da, İli’de
Küllenen ateşleri nefesiyle diriltir
Namusuna uzanmış elleri keser kökten
Yecüc Mecüc soyuna çiğnetmez iffetini
Dik başını eğmeden koşup gider ölüme
Ellerinde kelepçe, ayağında pranga
Gül yüzünde bin çizik
O, bir mavi ağıttır yüreğimi dağlayan
Geleceğe saldığım nurlu umut ışığım
Çekik gözleri gelir karanlık gecelerde
Döngenler bedenini mezara koysa bile
Gökyüzünde Bürgüt’tür, yerin yüzünde Bozkurt
O Nözügüm, o Nazik!
Kenan ÇarboğaKayıt Tarihi : 27.11.2016 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!