Notlar IV. Bab.
Çarkları, hayat değirmeninin. tek tek üğütürken yaşamları
Kurşuni bir havayla örtülmüştü,
özgürlüğün savaşında yere düşenlerin üstü.
Karanlıkta merdivenler çıkan ruhum
Sahipsiz dar koridorlarda ve
elindeki lambayı yüzüne tuttuğu bir sürü hayaletin tasvirsiz boşluğunda
Devam ediyordu yaşama.
O sıralar;
Hayatımdaki bütün ötekilerin ve
Ruhumun şaşkın bakışları arasında
Bir bahar konuvermişti yüreğimin ortasına.
......Bir anda biten sancısı derin ve pervasızca çekilen
“yalancı bir bahar”.
Tüten dumanın kımıldamadığı,
Ve küllükteki sigaranın bitmediği, o; benim için zamanın durduğu anlarda ki
kaçıştı.
Ruhumun bulanıklıklarıyla gözlerimin berraklığı arasında sıkışmış
Bir sürü tınıyı duyan yüreğimin, bir serçeyi duyamaz hale gelmesi
Bazen bana Mozart ı hatırlatırdı.
Öldüğü gün bütün sesleri doğanın kendini fırtına ve yağmurun çığlıklarına bırakmıştı
Hiç kimsesiz ölümünü de sadece kendi duyumsamıştı.
Bu ölüm senfonisinin içler acısı çığlığı Sessizce yankılanmıştı geçmiş zamanın
kör duvarlarında........
Toptan bir hiçliğin en parlak zırhlarına bürünmüş insanlığın
Dopdolu hayallere karşı kazandığı parlak zaferinin
Yüzümüzdeki hüzün perdesini perçinlediği zamanlara gömülmüştü umutlar.
Bilim ve insana dair sanatlara pehriz yapmaya alıştırılmış kuşakların karanlık bakışlarında
Sadece iki bacağın arasındaki şehvet kokularıydı yaşam.
Manevi dünyanın hülyalarında ama bir şey yapamaz olmuş insanlığın
Gönüllerindeki pişmanlığa bulabildikleri tek çare içlerinin boş kalacağını bildikleri halde “Tanrı evleri” yapmak olmuştu.
Yorgun bir gezgin oturuyordu hayal ülkesinin bittiği sınırda
Ve gözleri gelip geçtiği yolun sonuna ağlıyordu
Bir adım sonrası artık kendi düşünün bittiği ve başkalarının başladığı yerdi.
Oturduğu yerden kalkmadı ve sonsuza kadar kapadı gözlerini.....
Son düşü;
Ekmeğini tam ortadan bölüşen mutlu insanlar ülkesinde
Bebelerin gülerek doğduğu altın sarısı başakların ve siyah yeşil ormanların arasında
Serin rüzgarlarda dalgalanan çimenlerin üzerinde akıp giden atların
Hayaliyle bitmişti.
Sırlı şarap testisinden akana kadeh tokuşturan şeytanlar bu gidişi kutluyordu.
Bense kıyısından izledim bütün olan biteni. Dedim ki çok şükür günler bitmiyor ya.
Herkes hoş görür nankörlüğünü güzel kedilerin
Kediler yaşama benzer.
Nankörlüğü de olsa yanından ayıramayacağın kadar güzeldir.
Bir parça ekmek ve çorbayla karnını doyurduktan sonra
Bu satırları yazan kalem ve kağıt gece hoşnut yattı
Soğuktan üşümüş yol yorgunu gezginde.
Denize vurgun turnalar gibi
Kanat kıran rüzgarlarda uçmak
Ama ayrılmadan kıyısından dalgaların.....
Siyah göklerde ivedi
Yağmurun altında ıslak
Şimşeğin ışığında çaresiz
Ve yolun sonuna aşık.
Geçilen bütün yollarda
Güzel kızlara türküler bırakmak
Çekilen çilelere
Ayrılıklara
Ve sevdalıklara dair.
Bu olmalı bütün ümidi yaşamaya çalışanın...
Hüseyin DoğanKayıt Tarihi : 8.10.2006 15:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yolculuklarımda içime düşenleri kaleme alabildiğim nadir ayıklıkların hikayesidir.

yürekten tebrikler
Kutlarımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm.
..
TÜM YORUMLAR (6)