Saadet yüklü bulutlar top top yayıldı semaya
Bir dem güneş bir dem huzur bir dem rüya
Esti rüzgâr zamanın sisli tünelinden esti
Dokundu gönlün en mağrur titremelerine
Can en saygın vaktinde cananına vuruldu
Su sesi sus pus olur seher siner sineye
Anın en nefis zuhurunda doğar kelimeler
Bir şehir ki damarlarında asalet gezer
Bir hayat ki memnun yaşanır kayıtsız
Kanuna eşlik eder keman ve tambur
Bilumum efkârımı bilirim ehl-i keyf bilmez
Ne hülyalar avuttum nostalji sahifelerinde
Oturmuş nargile başında veyahut ud başında
Konuşur marpuç veyahut inletir mızrap
Kadehte mey gözde eşk gönülde meşk
Hicranı derin kasidelerde ışıldar o günler
O günler ki bir içli bestedir acemaşiran
Aşk anlatır anlayana ney başka dünyalardan
Meczup olan dinler arif olan inler o saatlerde
Bütün mesul şiirleri salarım gözyaşlarıma
Ağır makamlarda şahlanır notalar bir bir
Leventler midir her seferden seslenen yoksa
Köşklerin mesire saatlerinden nefis tablolar
Açılmış şemsiyeler Mehlika mı Dilrûba mı gelen
Süslü faytonların renkli şuhluklarıyla beslenen
Gece kurulmuş meclise hoş gelmiş safa gelmiş
Kaplumbağalar ve mumlarla loş bir beklenti gelmiş
Hayli zengin sofralarda dingin sohbetler gelmiş
Bu bezmin ziyasına gaipten zarif bir nida gelmiş
Galiba ruhum ki bu anın zerafetine bezendi
Sükût altın anahtarı dünya bilmecesinin
Dil yakıcı dildâr yıkıcı kader günahkâr olur
Adabına uygun yaşamak zordur bu hâl üzre
Neresinden tutsa sırrolur insan kendi sesinin
Ateşten bir öpücük kondurur mazi utanır beşer
Ve bütün alemler için deniz dolgun dudaklı bir kadın
Diyarında ufuk yoktur ve merhamet yok zalimdir
Bilinmez akşamlar altında bilinmez kimsenin adı
Hesabına keyfedelim ola ki cefasını çekelim
Bir dilek addedelim velev ki haddimizi bilelim
Eski zamanlardan fotoğraflar dağılır hayallere
En müthiş en alıcı en keskin karelerle dağılır
Ki bilir bunu gönül muazzam bir bekleyişten gelmedir
Belki gazellerden belki kasidelerden şarkılardan gelmedir
Vakıa işbu şiirde mazinin hikâyatı kendince dillenmededir
Kasım 2007
İrfan KarapınarKayıt Tarihi : 17.11.2007 00:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

NE KADAR DA ÖZLEDİM...
ALLAH BİLİYOR, NE KADAR ÖZLEMİŞİM!
MUHABBETLE CAN...
TAM PUAN
Ne hülyalar avuttum nostalji sahifelerinde
Oturmuş nargile başında veyahut ud başında
Konuşur marpuç veyahut inletir mızrap
Kadehte mey gözde eşk gönülde meşk
Memleketimde bir laf var , sohpeti çekilir derler....
İnanıyorum sende o sözün kapsamındasın......
Harikaydı dostum ....teşekkürler
Tebrikler saygılar ve tüm puan
Diyarında ufuk yoktur ve merhamet yok zalimdir
Bilinmez akşamlar altında bilinmez kimsenin adı
Hesabına keyfedelim ola ki cefasını çekelim
Bir dilek addedelim velev ki haddimizi bilelim
Eski zamanlardan fotoğraflar dağılır hayallere
En müthiş en alıcı en keskin karelerle dağılır
Ki bilir bunu gönül muazzam bir bekleyişten gelmedir
Belki gazellerden belki kasidelerden şarkılardan gelmedir
Vakıa işbu şiirde mazinin hikâyatı kendince dillenmededir
Kasım 2007
zevkle okunur bir şiir çok beyendim ....selam ve saygıyla
müzeyyen başkır
TÜM YORUMLAR (16)