kaybolmuş bir ülkeyi aramak gibi, çocukluğumuz,
ergenlik günlerimize iç geçirmeler,
yürek ezilmeleri, buğulanan gözlerimiz,
hayal meyal de olsa görünürler mi acep bir kere?
uzansa üzüm salkımına, badem, erik dallarına ellerimiz,
gök sofrası uzak, çok uzak artık bizlere,
sona kalmışız, dona kalmışız da olmamış haberimiz,
antika eşya sandık bu yüzden şaşkınlığımız,
zaman, ışıktan hızlı, o sonsuzluğun mucidi,
istediğin kadar bekle, ne giden gelecek geri,
ne de dün, güzel hoş dediklerin... /bugün öyle mi?
dün bizlerdik atlı karıncalara civcivler gibi doluşan,
bizdik bayram yeri salıncaklarında boşluğa uçan,
lacivert köpükleriyle boğaz, ırmak gibi akarken önümde,
Kabataş'ta iskele ayaklarına midyeye çıkarmaya dalan,
ve oturup kaygısızca Barbaros'un ayakları dibinde,
güzel ablalara çiklet, Abdülvahit Turan,
'Yeni Hayat' karamelli bonbonlar satmaya çalışan,
Ihlamur'da bez topun peşindeydik sokak, sokak,
urbalarımız yırtıldı, pabuçlarımız patladı,
düştük, dizlerimiz sıyrıldı,
canımız yandı ama ağlamadık hiç,
kimseden sırt almadan kalkmayı başardık,
kan, ter içinde kaldık, toza çamura battık,
özgürlüğü içtik doya, doya sokak çeşmelerinden,
sınır tanımaz ve özgürdük amma velakin,
henüz bilmiyorduk, nerede başlar, nerede biter!
ördekleri kovaladık, kaçtık kazların önünden,
köpekler gülüyordu halimize kasıklarını tutarak,
kız kardeşlerime balonlar, naylon bilezikler,kendime Yurdakul'a çatapatlar, mantar tabancaları alırdım.
pamuk helva, macun, leblebi şekerlerinin tadına banardık,
yetmezdi, köprüden Haliç'e ağbilerin, amcaların yanından
olta atar, bir teneke palamut bir liraya satardım
.....
üç kuruşumuz yoktu binmeye, tramvayları kovalardık Ortaköy'e,
büyüdük, koca adam oldukta ne oldu?
işte aşk bu, sevda bu, hayat bu, desem de
aldanmışım, yıkılmışım, yorulmuşum sevmelerde,
yürek yılgın, yaşlar dolmuş gözlerime,
fark etmekte dahi geç kalmışım,
zamansız ölenlere destansı ağıtlar yakmışım
.....
ebedler de alkış alsa da bir gün bu yazdıklarım
belki, bu diyardan geçip gitmiş olacağım
gitmekte nereden çıktı, daha dur bakalım?
der gibi bakıyor yüzüme yakut gözlü köpeğim,
ağlıyor tekirim, ayaklarıma dolanıyor sarmaşıklarım.
Kayıt Tarihi : 18.6.2009 13:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

canımız yandı ama ağlamadık
kimseden sırt almadan kalkmayı başardık
kan, ter içinde kaldık, toza battık
özgürlüğü içtik doya doya sokak çeşmelerinden
mükemmel bir yorum..her döneme uyacak dizeler ..tebrik ediyorum.....başarılarınız daim olsun........
çok geç, bu diyardan geçip gitmiş olacağım
gitmekte nerden çıktı, daha dur bakalım?
der gibi bakacak yüzüme yakut gözlü köpeğim
ayaklarıma dolanacak, ağlayacak sarmaşıklarım.
***
yaşanılası nice yıllar var şairim, ömrün uzun olsun esenlik ve barış gölgelerinde...
çok beğenerek okudum, kalemin daim olsun/+
Bir an çocukluklarımıza bizi götüren dizeler çok güzeldi.
Selam ve saygılar.
TÜM YORUMLAR (4)