Nostalji Şiiri - İbrahim Bayraktar

İbrahim Bayraktar
316

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Nostalji

Ocağın başında elimde bir maşa,
Külleri, ince ince ezmek isterim.
Şöyle sıra, sıra bir baştan, bir başa,
Közlere, katıkları dizmek isterim.

Pek lezzetlidir, mercimekli tarhana,
Kahveye girsen bir gırgır, bir şamata,
Şimdi işim-gücüm var, karnım toksa da,
Çarşıda aylak aylak gezmek isterim.

Elimde bir çubuk, ucunda da olta,
Çiçek toplarken kırlarda, bayırlarda,
Ayağımı çıkarıp, tozlu yollarda,
Topraklara adımı yazmak isterim.

Yazın balık tutardık biz Uluçay’da,
Şimdi bir damla su kalmadı ne fayda,
Mektep kapanıp karne aldığım ayda,
“Yaşasına” atlayıp yüzmek isterim.

Önümde bir çift öküz, ardında saban,
Boyunduruğa koyup ağır bir taban,
Oku oğlum! Uğraşma, dese de babam,
Hiç olmazsa bir evlek çizmek isterim.

Şöyle epeyce büyük bir tarla bulup,
Serin esen rüzgârı ardıma alıp,
Üç beş kişi toplanıp, bir de kol kurup,
Tarladaki ekini biçmek isterim.

Tınazları savurup çeçi alınca,
Harmanla, fiyen dibi bize kalınca,
Hava kararıp yat zilleri çalınca,
Bağları, bahçeleri bozmak isterim.

Karnım acıksa anam bir ekmek verse,
Soğan ile peyniri güzelce dürse,
Önüme baklavayı, böreği serse,
Yine de cizlemeyle doymak isterim.

Sabahtan akşama dönse düvenler,
Güneşten kavrularak kararsa tenler,
Çalışmaktan kabarsa nasırlı eller,
O nasırlı elleri öpmek isterim.

Yuvalardan yavru kuşları almayı,
Yarı çıplak atlayıp suya dalmayı,
Bahçelere dalıp da acı elmayı,
Ceplerime doldurup tüymek isterim.

Kuzular meleşir anneyi görünce,
Sanki mani söylerler gelin, görümce,
Tan ağarıp da kuşluk vakti gelince,
O manalı sözleri duymak isterim.

Unutmak mümkün değil tahta beşiği,
Bin bir renge boyanmış şimşir kaşığı,
Çecin yanına serip kaba döşeği,
Gökteki yıldızları saymak isterim.

Meyveyi “ağır ağırına” alırdık,
Sepetle gelirken uzaktan tanırdık,
Hayatı hep böyle kalacak sanırdık,
O günlerin sırrına ermek isterim.

Çan sesleriyle çağlayan dereleri,
Dağ, bayır demeden gezen sürüleri,
İçip içip nara atan delileri,
Nur yüzlü velileri görmek isterim.

Her bayram çıkışında dursam sıraya,
İtişip, kakışarak girsem araya,
Ara sıra da olsa gelip sılaya,
Yüzümü topraklara sürmek isterim.

Mandalar maalesef oldular mazi
Kara öküz, boz eşek çoktan arazi,
Anadutları sorma hepsi de gazi!
Onlara yeniden kavuşmak isterim.

Yayıklar çatlamış, pişekler kırılmış,
Kızılcık şerbeti anılarda kalmış,
Ayranın yerini meşrubatlar almış,
Ben, yoğurdu özeyip içmek isterim.

Tırmık ile yabayı astık tavana,
Dibeğin işini bıraktık havana,
Sergende dizili kapaklı sahana,
Cevizleri doldurup kırmak isterim.

Çelik çomak oynardık hayvan önünde,
Kapı, kapı gezerdik bayram gününde,
Şimdi bilgisayar olsa da önümde,
Ben, o eski günlere dönmek isterim.

Sacdan yeni alınmış hamurlu bulsam,
Ortasını yarıp bir kepçe yağ koysam,
Bandırarak yiyip de iyice doysam,
Yanında da bir tepsi keşkek isterim.

Bir kucak tezek ile ateşi yaksam,
Patatesleri söküp içine atsam,
Üzerine tuz döküp küllüyle yutsam,
Koyutmaç bulamazsam kaymak isterim.

Hey Atkaracalar! Ben, sana aşığım,
Bu yoldan dönersem kırılsın kaşığım,
Düven taşı çakmağım, saban kışlığım,
Şimdi vatan uğruna yanmak isterim.

O muhabbetli günler dönmez ki başa,
Hepsi uçup gittiler döndüler kuşa,
Özlemedim dersem hâşâ! Sümme hâşâ!
Maziyi, önünüze sermek isterim.

İbrahim Bayraktar, Çankırı’dır İl’im,
Bundan fazlasını söylemiyor dilim,
“Küçük Çayırlığa” serip de bir kilim,
Geçmişi hayalimde görmek isterim.

16.08.1998/ANKARA

İbrahim Bayraktar
Kayıt Tarihi : 4.7.2003 11:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Karahasanoğlu
    Osman Karahasanoğlu



    O günler bir daha dönmez ki başa,
    Hepsi uçup gittiler döndüler kuşa,
    Özlemedim diyorsam ki; haşa,
    Maziyi gözler önüne sermek isterim.

    İbrahim Bayraktar, Çankırı ilim,
    Bundan fazlasına varmıyor dilim,
    “Küçük çayırlığa” serip bir kilim,
    Geçmişi hayalimde görmek isterim.

    selamlar hemşerim
    İbrahim kardeşim
    Çok mükemmel bir memleketimden yaşantıyı şiirle dile getirmişsin.Yüreğine sağlık çok mükemmel bir anlatım olmuş.Şiirine baktım hece çlçüsüylemi yazılmış diye
    6+5=11 hece olan kıtalar da var
    8+5=13 hece
    7+5=12 hece
    hasılı kelam karışık bir hece düzeni var şayet bunu tek bir hece de kaleme alsaydın.Süper bir eser olurdu kanaatini taşıyorum.Yinede çok hoşuma gitti
    ben de bugün aklıma geldi çankırı ve yöresine ait bir harman ile ilgili şiir yazayım diye yazdım bazı kelimelerde takıldım.Ararken kalfat sitesine takıldım.Fiğin=bizde şabanözü'nde kullanılan (harmanda büyük buğday yığını)kelimesine fiyen demişsiniz bu kelimenin doğrusunu ararken sizin (google)şiirinize rastladım.Antoloji den de şiirlerine yorum yaptım.Şiirimi inşaallah okur ve yorumlarsın.

    saygılar sunarım

    osman karahasanoğlu

    Cevap Yaz
  • Şükran Günay
    Şükran Günay

    'İbrahim Bayraktar, Çankırı ilim,
    Bundan fazlasına varmıyor dilim,
    “Küçük çayırlığa” serip bir kilim,
    Geçmişi hayalimde görmek isterim. '

    Öylesine gezdirdiniz ki ruhumu gecmiste...Anilarimi yasadim bir bir... Yurdumun insanlarini gördüm dizelerde... Yüreginize saglik.

    Bu siirinizi, ögrencilerime götürecegim..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)