Güvenmemek nokta,
Arada kalmak noktalı virgül,
GÜvenmekse üç nokta…
Erkek hemen noktayı koyar.
Güçlü ya, kadına göre (genellikle) varlıklı ya! .
Öyle bir koyar ki noktayı,
sanırsınız, tene düşen kızgın yağ damlasının izi gibi ölene dek kalıcı…(!)
Oysa ki kadın cesur değildir.
Kadının bir bağlanması zordur, bir de ayrılması.
Offf offf, Tanrım sanki kadını zorluklara yapışık yaratmış
ilelebed göğüs gersin diye her şeye.
Yaşamın ağır yükü, çevrenin, bütçenin,
çoluğun çocuğun, ananın babanın ağır baskısı
kadına hep virgül koydurur hayatta.
Başlarken bir ilişkiye, bu virgüller evet “ama” iken,
(sözde) biterken de, hayır “ama” cümlelerinin kodlanmasıdır oysa.
Ya Bir de Virgülün Acısı? :
Güya, virgülü kadın koyar.
Noktanın üzerine bir çizik attın mı oldu sana virgül.
O kadar kolay işte sanırsınız.
Nerdeee…
*****
Noktanın üzerini çizen çengelin acısına gelince.
O çengel noktanın üzerine atılır ama,
acıyan yine çengeli atan yani kadın olur hep.
Bu günlerde feministlik damarım mı tuttu ne…
Behiye’den kalma duygularımın mı etkisindeyim bilinmez.
*****
Gelelim üç noktaya.
Üç nokta aslında noktalı virgülün akl-ı selim ile varılan kararıdır.
Üç nokta sükunettir. Üç nokta barıştır.
Üç nokta aslında sessiz sedasız ayrılığın ayak izidir.
******
Üç Noktanın Suçu Ne?
Yok aslında üç noktanın suçu muçu!
Üç nokta, yaşamın paragraf aralarına gelir
bir güzel oturur afrasıyla tafrasıyla…
Yaşam ilerledikçe yeni paragraflar yazılır,
her yeni paragraf üç noktadan daha da uzaklaştırır tarafları.
İşte bu nedenle üç noktanın sahiden bir suçlu yok.
Suçlu, yaşamdaki her yeni paragrafın izlerinin derinliği.
*****
Yaşam ilerledikçe
hayatın kitabına yazılan paragraflar üç noktayı unutturdukça
birilerine veya bir şeye illa da suç atmak gerek.
Hahh, işte o suçlu ZAMAN dır.
*****
Zaman var ya zaman,
Sinsice, edebiyattaki bütün noktalama işaretlerini kolayca eritmekte.
Ne ünlem, ne nokta, ne virgül ne noktalı virgül ne de üç nokta…
Hiç biri direnemiyor zamana karşı sonuçta.
Zaman eridikçe önüne geleni de eritiyor.
Tıpkı bir karadelik gibi, ürkütücü, ürpertici ve gizemli…
* * * *
İlerleyen paragraflarda ise,
erkek aklına geldikçe “acaba hala” dedikçe,
kadın, ölümsüz aşklardan kopmanın üzüntüsü,
ölümüne aşklardan uzaklaşmanın mutluluğuyla
içli içli gülümser sessizce…
ahmed emin fidan
9/01/2011 balıkesir
Kayıt Tarihi : 30.7.2013 23:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Emin Fidan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/07/30/noktali-virgul-10.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!