beni senden ayıramayanlara........
soba üstü kestane mevsiminde
üşüşürken başıma acele
gece vardiyasına kalmış düşünce
tam ben diyecektim, sustum
öf demiş olabilir diye birisi
sustu lepistes yavruları
seni dinlettim
direnen yanlarını koparan adamları birde
birde valsa kalkan kolunun kırgınlığını tarihe
seni benden ayıran herşey biraz daha doğurgan
kadınların eli maşalı zamanlarında
devrilirken üzerime sobadaki ibrik
elinin sakarıyla kadın işine karışma dediler
bir takım kadınlar susuyordu
çocuklarının doktor olacağından emin
kışları soba yakıp, yazları kaytarıyordu
bir takım ise haykırıyordu
papağan kıvamında ki çok seslilik emperyalist
locanın camından bakıyordu eline maşayı veren adamlar
dinazor fosili kadar büyük sırıtıyordu
seni benden ayıran herşey güya hümanist
dalların en çıplak anlarında
dallamaların arasından geçiyordu trenler
ağacın belinden düşerken pantolon
kemerini çalan hep aynı yalan
seni durmadan birliğe çağırıyordu
ahmet mehmedi vuruyordu şakağından
birlikte oluyor, birlikte ölüyorduk vietnam dolusu
kadınlar bu işi iyi biliyordu
ya susuyor, ya susturuyordu
seni benden ayıran herşeyi dallamalar biliyordu
denizin karaya saldırdığı zamanlarda
arıburnuna da gelmişlerdi
oysa deniz karayı dövsede geri çekiliyordu
tarih bile kekelerken bu dramatik fırsatta
onlar tüm sanatları seviyorlardı
ödül yumağında ki kedileri bir görsen
seni vatan eden ahenktedir tırnakları diye
mışıl mışıl uyurken lepistes yavruları
masal sandıkları açılıyordu nereye hece gömsem
seni benden ayıran herşey geceye sığınıyordu
rüzgarı sevmediğin zamanlardan bahsediyorum
ocak yıkılırken şubatın üstüne donsuz
eteği açılırken hülyanın
gardını oyalayan güçsüz habersiz kokuttuğundan
dediler hiç bir yalan yaman değildir, katıldık
bildiler, hiç bir vatan aman değil anadolun kadar
maskeleri düştü birer birer, gitmediler
süt ısıtırken anneler,yinelediler
zafer güldüğünde değil öldüğünde kazananındır
öyle ise kefensiz her gen bir nefer
seni benden ayıran herşeyin sonu keder
soba üstü kestane mevsiminde
sevdiğimin dizinde
uyuklarken
gözlerim beni dinlemedi diye
şaha kalmış aslanları terbiye ediyordum
elimde kırbaç yerine kalem
dilimde savaş yerine özlem
lepistesin yavrularına türkçe düşünmeyi öğretiyordum
dedi ki birtanem;
uyumalısın artık
of çekmek istedim, sustum
sıra vardır şimdi onların bankalarında
amblemlerinde zeytin dalı
çift başlı kartalları
hortlasa karl marksları
tutar kulağından öttürürdük doğruları
hani elimdeki nasırları toplayıp kale yapsam
seni benden ayıran herşey olur yalan.......
bu yüzden dizden daha yakınsın bana
bu yüzden adın vatan
Kayıt Tarihi : 25.12.2007 02:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Aydoğdu](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/12/25/nobet-28.jpg)
vatan sevgisi belli ki aktüel bir ''terk'' olayı ile depreşmiş şairde..
Onun penceresinden anlaşılanı anladığım doğruysa estetik bir yanıt denilebilir şiir için..
Estetik , küçük gören alaycı ironik ve acılı bir yanıt..
Bu ülkeyi herkes inançlarının verdiği ilhama göre seviyor..
Bu ülkede çoğu insanın ''yaşanmaya değer bir hayat ''hayali var ve bu hayalden toplumun uzaklaştığını hissedince bir küskünlük oluşuyor..
Kimisi fransaya, kimisi almanyaya kimileri de irana veya rusyaya kaçabiliyor ..
Ama 50 yıllık hayat tecrübem kaçanların gittikleri yerlerde hayallerine kavuşmak yerine sükutu hayale uğradıklarını söylüyor bana...
...Toplum artık tanzimat dönemine ait ''VATAN'' hayaline sahip değil..İletişim dünyası gittikçe zihinlerde vatan kavramının yerine bir yeryüzü yaşamını zerkediyor..Öte yandan buna karşılık yeryüzü dar geldikçe son yıllarda ezoterik anlayışlar eşliğinde kozmik ve gökyüzünde aranılan bir mekan hayali gelişiyor zihinlerde..
Şiirin içeriğine ilişkin görüşlerim bunlar..
Ayrıca , kişisel kanaatim türkiyede düşünce yelpazenin her kanadındaki zembereğin kurgusal olduğunu söylüyor bana..
Şiirin içeriğinden hareketle oluşan görüşlerim bunlar..
Şiirin anlatım diline gelince...
ifade başarısı ve imgeler ,kurgu ve senaryo yönünden çok başarılı bir şiir..
Şiirin arkasında duran insan sanki öfkesini sanatla dengelemek istiyor gibi geldi bana..Veya öfkesini kalıcı yapmak istiyor de denilebilir..
Şiir bir cevap olurken şairde ve okuyucuda yeni sorular açmalıdır..
Vatan sevgisini günümüzde hangi formatla hissederim , hissetmeliyim diye bir başlık, bir düşünce alarak ayrılıyorum şiirden..
teşekkürler
TÜM YORUMLAR (3)