Nizamiye Şiiri - Akın Akça

Doğu da sorar
Batı da,
ama ben inerim;
önce polisle
bir çay içerim...
Ve tanıyacak
bir ertesi gün,
8,5 yıl
sonrasını da.
Sonra öğlen
belki
express'te
bir ekmek arası,
50 çift bacak sormaz,
sabah 50 adım
yürüdüğüm
o küçü yolu;
hay bin kunduz,
rodi ve çelik bilek,
nehirde porsuk,
50 çift
pörtlek göz
anlamsızcasına
mı meraklı? ?
*

Ne korkutucu
Doğu'da inip de
yokuş yukarı,
ağaçlara
okula koşuşmak
her sabah
be sabah
gözler pörtlek
mi değil mi
bile
bilmeden
ayna ayna!
Sair günlerde,
yavaş yavaş
yürümek var
çevreden dolaşıp,
girip
Express yan kapıdan:
Saçma bir muşmulalık
her okul sabahı,
ama gene neler
geçer
aklından, neler?
bitene dek
o 40, 50 adım..

bazense
merkez kampüs,
nefret edilesi
o kalabalık kitle,
tabıldot & alakart.
Ah Real'e girerken
de inmek kötü
yahu Nizamiye'de.
(Ortaokul Arı Kolej'de
kaldırılmak denli
sözlüye, sabah körü.
Sarışın genç Fitnat
İngilizceci,
neden erken
bu kadar sinirli.
Hep bulur
da atlar üstüne
kaldırır
sabah sabah
itiş tıpış
arka sıralara
öğrencileri..
sinemis ve misina,
henüz
göçememiş o
göçebe kuşu.)

İnşallah
pasonu unutmadın.
Yoksa
bir yalancı gibi
arkadan inip
önden sıvştırılıp
bineceksin
geri
ki zavallı polis bekçi
görmeyecekmiş
obüs serviste
anca seni.
Bunlar
ne kandırmacalar,
ne düzmeceler.

epritüel ek bölüm. isteğe göre..
(Aman Allahım!
hamşire pamuk
tutuyor gibi
parmaklara! !
Saklamış parmakları
enjektörde
misinaya,
ohep, hastanelerdeki
ve polüterm
polikliniklerdeki
duvarlara asılan
nostaljik sarışın -
boyalı mı o saç! !
iğne batıracak
kan damlayan
yanaklı can,
boğum ellere!)

-
ek bölüm harici yerlerde:

bazı üni günlerine dair :)
prntz içiyse, orta ve lise Arı Kolej