Niyetle beslenen Yürek ler.

Meleklerin ilim alma kapasiteleri sınırlı iken, insana sınır konmamıştır. Keza nefsanî duygularında da had ve hudut çizilmiş değildir.
Hz. Âdem (as) yaratıldıktan sonra, bizzat Allah Teâlâ tarafından ilim tahsiline alındı. Ona Allah’ın sıfat ve isimleri, bu isimlerin varlıklar üzerindeki tecellileri ve varlıkların mahiyet ve özellikleri bildirildi, âlemlerin gizli sırları kavratıldı, eşyanın isimleri öğretildi

****************************

Ama başkalarının hayatını, ipe sapa gelmez davranışlarını, kilolarını, uyguladıkları diyetleri, ekonomik koşullarını, sevgililerini, giyim tarzlarını merak edip, sadece onları düşünüyoruz.
*******************************************************
NEDENİ ÇOK BASİTMİŞ ASLINDA.
OLMASI GEREKENDE - BUNDAN ÖTE OLAMAZMIŞ EN BAŞTA.

topraktan yaratıldığı söylenen beden
dikermiş gözlerini- topraktan yaratılana.

dünyamıza açılan pencere - gözlerimiz miş ilk önce
daha sonra iki kulak da giriyormuş devreye..

başlar eller oynamaya - bebeklikten daha
aç ağzını bebeğim- hadi de bakalım baba.

her öğreti komutla verilmiş beyinlerimize.
anne- baba- dede- isimler çağrılmış bebece.

öğretilmek istenen - isimler ve eşyalar
araf suresindeki anlatım - geldi birden aklıma.

rab bizleri meleklerden üstün kılarken
bizler bakmışız topraktan yaratılanlara

ne yapsınla onlarda acizler burada.
ne varsa kendi mahiyetleri sandıkları
eşyaların peşlerinde olmuşlar daima.

ama nurdan yaratılan - ve idrak edildiğini anlayınca
işler değişiyor işte o zaman - anında.

topraktan yaratılan beden miş keşke bildirilseydi en başında
ruhumuz olacakmış asıl bineğimiz - düşünebilseydik en başında.

işte burada devreye giren- uyarıcı -rehber - diye bilinen
birde sıyrılsa arapça öğretiden- ata dini arınsa beyinlerden.

her adem yeni doğan bebek misalinde- bomboş beyaz bir sayfa
beyin defter- akıl ise kalem olmuş - yazmışlar muradlarınca

anne baba- aile ve çevre- karalamışlar gelişi güzel
ne yapsınlar onlarda- kendilerine ne verilmişse- onu vermişler.

göz dedik ya bakar ilk önce dünyaya- doyarsa bakmaya
çevirecektir bedenin içindeki donanımlara.

farkedecektir dışarıdan başka biralem oturtulmuş oraya
öz ve gerçek olan ne varsa- oradan gelirmiş meydana.

kişi ne yaptım diyeceği zaman- nedametle geçecektir inşallah
çevrilince gözler içeriye- farkederek yanlışları hemen tevbeye..

tevbe yakarış sanıırdık- meğerse yön değiştirme.
dıştan içe yönelme imiş anlamı. bizse açardık avuçlarımızı.

öğretilenler atalarımızın güdüm füzeleri gibi. öz den söylenti mi?
öz kemalatla bezenmiş - çekirdeğimize işlenmiş.

içsel sesimizi duyurursak kulaklara- konuşmayı bırakıp
susmayı öğretmeliyiz evlatlarımıza.

ömrü boyunca yapacağı iş için - ne kadar çaba
hadi yavrum bak bu baba- ah ah - vururlar işte sonra böyle kafalarına.

tüm insanların halleri böyle bir gidişatta- ne bekleyebiliriz ki daha!
düzen değişmesi gerekli- içsel sesin dinlenmesi - öğretilmeli

daha beşikte iken evladımıza- konuşmadan değerleri vermeli.
kalbi eğitim ilk anda girerse devreye- telepati ile konuşma öğrenir bebek bile.

kendi sesimizi suturmayı becerdiğimizde- iç ses başlar nefes alıp vermeye
konuş konuş rabbim. bedenimdeki cevherinle.

en doğrular özden fışkırıyor- kaynaklanmış yürekler birbirine.
rabbim sevgiyi saygıyı - hoşgörüyü - ışıldatalım senin deyiminle.
*****************************************************************************

Diyelim ki bir fikir ürettiniz, sağlıklı düşünceler ortaya attınız; acaba kaç kişi, ürettiğiniz bu düşüncelere yakınlık gösterebiliyor?
*************************************************
yakınlık aramak?
kime?
beklenti kimden?
kendine dahi faydası olamayan dan mı?
************************************
yakınlık sadece rabbe ise?
öz fkirlerin sahibine olsun - keşfettiğiniz özden hediye.................
her seyin sahibi olan ALLAHIMIZA
şan ve şerefi farkettiysek içlerimizde.
kendi içsel dünyamız ve icatlar
sadece o an özel bir hediye.
eğer vermeye kalkınca değerleri
-
anlamını kavrayamayan -değerine erişememiş
altınların sahibi sarraf mı ki.anlasın cevhermiş.

aciz olan anlamayan mı? yoksa kıt akılla vermeyen kalkan mı?
rabbim uyandır şu an dan itibaren tüm kullarını.

uyandır kıyam ettir - sevginden yarattığın ruhları.
uyandır kendine getir - cahillikle davrananları

bizlere farkettirdiklerini - farkettir o aciz garip olanları
yardımcım sensin diyerek- anlamadan yalvaranları
uyandır Allahım uyandır - eski ben gibi olanları.

selamen selama - her an akıl ile iniyor başımıza.
rabbim nasip eyle verdiğin -kevser şarabı niteliğinde olan fikirleri

hissetttir cemalini - yeryüzünde nasıl zuhur ettiğini.
aç içsel gözlerini tüm insan kadeşlerimin

duyur kelamını özden kulaklarına - sevinsin yüreklerin.
selam selam selam insin tüm evrendeki başlara- isterim.

teşekkürler kardeşlerim- saygıyla ışığımız dan hayır dileklerim.
hamd alemlerin rabbi olan ALLAHI ma gelsin.

Kötü olaylar insanın olumsuz düşüncelerinden ortaya çıkar.
O yüzden aksi bir şey yaşamamak için karamsarlıkla düşünmemeye çalışıp uslanmaz bir iyimser olmaya bakmalıyız.