-Yanılgının yazlık gölgesindeydim.Seni düşüne düşüne içlendiğim, gözlerimin nemlendiği bir günün tesadüflerinde yürürken gördüm.
-Ötesi çoktu,berisi çocuktu.Aşk içimde cevher cevher yanıyordu. Arkama baka baka seni izledim sürdüm arabamı.
-Hiçbir harf yerinde değildi.Heceler suskun, ben hiç ben değildim. Aylar sonra İstanbul çölümde seni gördüm.
-Sen gibi beceriksiz bir zamanın dilindeydim. Hangi kipin çekimindeyim bilmiyorum.
Bildiğim tek şey,hala yüreğimin başkenti sensin. Şair-i Azam’ın Makber’i gibiydi, uzaktan seni görüşüm.
“Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde Ya Rab”
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta