Niyet Ayet gibi İndi Kalbime

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Niyet Ayet gibi İndi Kalbime

-Yanılgının yazlık gölgesindeydim.Seni düşüne düşüne içlendiğim, gözlerimin nemlendiği bir günün tesadüflerinde yürürken gördüm.
-Ötesi çoktu,berisi çocuktu.Aşk içimde cevher cevher yanıyordu. Arkama baka baka seni izledim sürdüm arabamı.
-Hiçbir harf yerinde değildi.Heceler suskun, ben hiç ben değildim. Aylar sonra İstanbul çölümde seni gördüm.
-Sen gibi beceriksiz bir zamanın dilindeydim. Hangi kipin çekimindeyim bilmiyorum.
Bildiğim tek şey,hala yüreğimin başkenti sensin. Şair-i Azam’ın Makber’i gibiydi, uzaktan seni görüşüm.
“Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde Ya Rab”
Tıpkı silinmeyen mezar taşı gibi yüreğimin güzergahına yazılmışsın. Bir ceylan gibiydi kalbim… Arkadan defalarca bindiğin arabayı gözlüyordun.Gri rengi içine içine işleniyordu.
Kül rengi bulutlar kaplıyordu.Aynı renk, aynı demler.Hüznün rengine yakındır bütün renkler.Kül renkli bululara karışıyordu hislerimiz. Ben duramadım, korna çalamadım.
-İçimdeki kornayı duymuşsundur. Sana bakışımın kırmızı ışıklarında durmuşsundur.
-Adımların sustu.Kalakaldın. Ben görmeyi gördüm Nazlıcan.Bugün seni anlattım bülbüllere…
-Aşkın var mı sorusuna içi yakılmış cümleler kullanmıştım. Tesadüfe TÜFE olmuştu özlemlerim.Seni görmek bile yaşamayı aşk kılıyor.
Yeterli sevginin yitirişlerindeydim. Yitiklerin yetim künyene yazılışını görüyordum.
-Yeterli sevginin affedemeyeceği günah varmış,onu gördüm gidişlerimi közleyen gözlerinde.
- Heloise’nin Abelard’a aşkı gibi,A.Hamid’in Fatima’a aşkı gibi,Evli Bedri Rahmi’nin sevgilisi Mary ‘e aşkı gibi,Sarıkız’ın mistik aşkı gibi, aklımıza gelen bütün klasik aşklar gibi zincirleme demler yaşadım.
-Sonsuzlukta birbirimizin ilk olduğu anların bütün yaşanmışlıkları gözümde geçti.
-Sen filmini izledim. Başrolde oynadığımız yılların can şeridindeydim.
Hep geri sarıyordu aşk.Nemli gözlerinden akan hayatın ıslaklığındaydım.
Yalnızlık İstanbul trafiği kadar artmıştı. Bedenimdeki aşk izlerini okuyordu güzeller.
-Tek nefeste,tek heveste,alfabenin ilk harfinde sen işlenmişsin Nazlıcan.
-Bu aşkın dizelerini nesiller duyacak, sen bende ölümsüz kaldığın kadar, sözde, dilde de ölümsüz kalacaksın.
-Ben diyince seni anacak aşkın yazgısı. Bu senli yörüngeme fırlatılan ahuları kıskanma.
-Onların bende yaşamaya gelmiyorlar.Kraterlerimdeki seni tanımaya geliyorlar.
Ay yüzünü görünce, havasızlıktan, sensizlikten çektiğim meramın can dramına dayanamayıp kaçıp gidiyorlar.
Ben Yusuf’un kuyusundan ummanlarına açıldım. Ben Musa’nın Kızıldeniz’den aşkına ıslandım.Firavun’un güzelleri beni baştan alabilir; ancak senin aşkından alamazlar.

Şehvet, gurur, hırs yoldaş gibi yanıklarıma yangın oluyorlar.
-Yorulan bir yüreğin kökünde yeşeren yarınların filiziyim.
İçimde senli çiçeklerin açıldığı baharlar mumyalanmış.Sensiz her adımı ilaçlıyorum.Kuduz olmuş ihanetlerin sokak köpeği ölmüş.
-Bir ömür seni gözetim altına almak zor Nazlıcan.
Şifası geçmiş gitmelerin gelgiti ben değilim. İyileştim bugün.
-Niyetlerim sure sure okundu nur yüzünde. Bu aşkın hafızı olarak okudum içinden geçenleri.
-Bu yüzden yarınlara yar dedim, yer dedim, aşk dedim sen olup kaldım bugün.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 17.2.2011 21:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan