Bir sükun içinde yine bu gece
Sus olmuş cümleler ağlıyor hece
Her yanım muamma sanki bilmece
Aklım mı yerinden çıkıyor yarab
Her ahı üstüme yıkıyor yarab
Sen gözlerime bakıp hiç konuşmasan bile
O suskun hayalinle bana ne çok şey derdin
Ve öylesine garip öyle tuhaf bir hile
Belki de bunun için hiç bitmeyen kederdin
Gecenin derininde her an seni saklardım
Oysa bir çok mısranın yazıldığı şiirde
Kifayetsiz sözlerin muhatabı olmuştun
Eylül yağmurlarının yıkadığı şehirde
Islattığın gözlerin muhatabı olmuştun
Biraz kül biraz duman anlatırdı her şeyi
Etrafını sarmışlar sen neyin derdindesin
Uzağında ararsın koynunda ki yılanı
Güneşini çalmışlar sen ayın derdindesin
Tanıdın mı ölmeden namazını kılanı
Sana az bile bunlar günahının bedeli
Boy sırasına göre yazılırız kâğıda
Sağımızda üç kişi solumuzda üç kişi
Ortası yok ki bunun solu da bir sağıda
Bunu anlayınca ruh hemen kırar kirişi
Timsah göz yaşlarıyla vah vah edenler olur
Bir kuş gibi çırpınıp ağladı yuvasında
Adeta yeryüzünü ıslattı bulut gibi
Kimseye söylemedi kalbi kimin yasında
Ruhu ateşe koştu bir fıçı barut gibi
Hangi günün bedeli ödenir peşin peşin
Zaman öğleni geçti ikindi oldu vakit
Akşama ne kaldı ki bir gün daha bitiyor
Hey sen batmamış Güneş bilmem bu nasıl akit
Hangi kudret her saat seni böyle itiyor
Yüzüyorsun sapmadan bin yıllardır tek kulaç
Ne kaldı geriye yalandan başka
Medet umuyorsun kaybolmuş izden
Vebali yüklerken günahsız aşka
Hesabı isteme sor ikimizden
Nerede yaşasam orada varsın
Vakitsizce gittiler kaçar gibi vedasız
Gizlice göçenleri kimseye anlatmadım
Hiç bakmadan geriye öyle sessiz sedasız
Kapımdan geçenleri kimseye anlatmadım
Şikayet mi edeyim sırrı örten geceyi
Sonu harap olsa da bu garip hikâyenin
Bir satırına bakıp altını çizeceğim
Rengi zifire çalan ak ı sönmüş gayenin
Umudunu sileni bin defa ezeceğim
Ademden kalsa bile aşk diye konan adı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!