Niyazi 05 Şiiri - Nurten Altınok

Nurten Altınok
638

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Niyazi 05

.........‘’Sıcak su akmıyor ‘ diye seslendi Niyazi. Sesi banyodan geliyordu.
Apartmandaki gürültüler yavaş yavaş azaldı. Kapının dürbününden dışarı baktım, karşı dairenin kapısı açıldı, on yaşlarında bir çocuk, içinde ekmek ve gazete olan poşeti kapıcıdan aldı, kapıyı kapattı.
Kapıcı, bizim kapıya doğru ilerledi. Niyazi, zilin sesini duymasın diye, kapıyı hemen açtım.
-Ne var yine Niyazi efendi?
-Akşam saat sekizde toplantı varmış,dedi, yeni yönetici seçilecekmiş, onu haber vermeye geldim, varsa çöpü de alayım abla.
‘Bekle biraz’ dedim, büyükçe bir poşet alıp Niyazi’nin giydiği, sonra, zorla çıkarttığım ne kadar deniz malzemesi varsa toplayıp poşetin içine koydum, kapıcının eline tutuşturdum.:
- At bunları, ama dikkat et bizim Niyazi görmesin.
-Abla be, dedi, atmayayım da saklayayım. Bakarsın bir gün denize gideriz. Bizimkini de (şişme kadından bahsediyordu) aşağıdaki lastikçiye veririm de yapıştırır. Hangi denize gideceksiniz?
Gözündeki morluğa gözüm takıldı, gülmeye başladım. Elliyle gözünü ovuşturdu ‘kapıya çarptım az önce’ dedi.

Bir gürültü koptu içerde. Birkaç sandalye devrildi sanki, kapılar hızla açılıp kapandı. Arkamı döndüm, Niyazi nefes nefese:
-Deniz mi? Denize mi gidiyoruz?
Kocaman açmış gözlerini Niyazi bana bakıyor ve sevinçle bağırıyor.
-Denize mi gidiyoruz? Yaşasın!
-Çabuk banyoya, dedim.
Yarıçıplaktı. Beline düğümlediği bir havluya sarınmıştı. Elimdeki çöp poşetini gördü, çöp poşetinin içinde biraz önce zorla çıkarttığım deniz giysilerini. Ani bir hareketle poşete uzandı, elimden kaptı.
Havlunun düğümü çözüldü!
-Allah, dedim, seni bildiği gibi yapsın Niyazi. Çabuk banyoya git ve yıkan. Bırak o poşeti yere.
-Ne bağırıyorsun, dedi. Eğilmiş, yere düşen havlusunu almaya çalışırken. Mayo var altımda.
Bedeninden birkaç numara büyük mayosu paçalarına doğru sarkıyordu. Utanmıştı.
-Sıcak suyu açamıyorum işte, açar mısın?
Yere düşen havlusunu aldı, beline sarmaya başladı, bir türlü düğüm atamadı.
Poşeti kapıcının eline tutuşturdum.
-Uzaktaki bir çöp bidonuna at, Niyazi görmesin, dedim. Yoksa gider alır.
Sıcak suyu açmaya gittim.

Niyazi iki saatten beri banyoda hala yıkanıyor. Kafam takıldı. Boğulmasın bu adam! Sesi soluğu da çıkmıyor! Bir daha banyo yaptığında bir düdük alayım bari. Ara sıra öttürsün de yaşadığını bileyim.
-Niyazi, hadi çıkmıyor musun? Dedim, merakla. Akşam oldu.
Biraz sonra kapıyı açtı.
-Sıhhatler olsun Niyazi, dedim. Yüzü gözü parlamış, tertemiz giyinmiş, taranmış.
Kapının açılmasıyla evin içine ağır bir parfüm kokusu yayıldı.
-Kızlar seni kapacak Niyazi, bu ne yakışıklılık böyle? Hadi gel seni sinemaya götüreyim.
Aynanın karşısına geçti, kendine bir daha baktı, gülümsedi.
-Yakışıklı olmuşum değil mi? dedi. Ama kravatım yok. Varsa, Onur’ un kravatlarından bir tane verir misin takayım? Mavi olsun ama. Nasıl olsa o şimdi askere gidecek, ona kravat lazım olmaz.
-Evet, dedim. Haftaya gidiyor.
Kalktım, mavi bir kravat aldım getirdim.
Bir hüzün çöktü evin içine. Yüzüme baktı. Dudağındaki gülümseme titredi.
-Üzülme, dedi. Sayılı gündür gelir geçer. Hadi kalk çıkalım, sinemaya gitmeyecek miyiz?
O da üzülmüştü.
Kravatı tüm uğraşmalarımıza rağmen bağlayamadık.
Canım da hiçbir yere gitmek istemiyor ya, hadi gitmeyelim, desem, daha çok üzülecek.

Üstündeki ceketini çıkarttı ani bir hareketle, sandalyenin üstüne koydu.
-Ne oldu? Dedim. Vaz mı geçtin gitmekten?
-Geç oldu şimdi, dedi, başka zaman gitsek! Hem akşam apartman toplantısı varmış, gitmeyecek miyiz? Gel televizyon seyredelim, gidinceye kadar. Kahve ister misin?
-Sende mi geleceksin toplantıya? Olmaz öyle şey. Çocuklar evde oturur. Bir de toplantıyı karıştırmayalım şimdi?
Apartman toplantısını çoktan unutmuştum oysa.

Yarım saat televizyonda seyredecek bir şeyler aradık. Hiç birini beğenmedi.
-Neden bu saatlerde hiç çizgi film koymazlar, anlamadım ki! ...
Kendi kendine konuşmaya başladı.
Kahve yapmak için mutfağa gittim. Döndüğümde, içi su dolu kocaman bir leğen salonun ortasında, televizyonun kumandası Niyazi’nin elinde gemi olmuş, yüzüyor leğende. Niyazi ikiseksen uzanmış yere.
-Cuuufufuuuffff cuffff cuufffff.... ddüüüttttttt...düütttttt...
-Eyvah! Boğuldu kumandalar! Eh be Niyazi!
-Gel, dedi, beni görünce. Hadi otur yanıma.
Elinde tuttuğu ikinci kumandayı da bana uzattı.
-Yolculuk nereye Niyazi?
-Denize, denize...
-Benim gemim senin gemini geçer ama, dedim. Dirseklerime kadar kollarımı leğene daldırdım.
-Geçemezsin
-Geçerim
-Geçemezsin
-Geçerim
Aaaaaa, dedi, gemiler karaya oturdu. Dur, ben banyodan bir kova daha su getireyim.
Leğende su bitmiş !

-Çıkarttım da içimdeki çocuğu
Oturdum Niyazi’nin karşısına
Bir leğen dolusu su oldu dingin denizimiz
İki kumandadan rotasız gemimiz
Rüzgarı lodosu poyrazı nefesimiz.

Bastırılmış duygularımız var ya hani, abdestbozan
Bir türlü su üstüne çıkaramadığımız
Ya ayıptır düşünmek ya günah
Ya da ‘el alem ne der’ e kurban

Hani bitiremediğimiz işlerimiz var ya, hep yarım kalan
Hani söyleyemediğimiz sözlerimiz, dilimizin ucuna takılan
Cevaplayamadığımız sorularımız
Çözemediğimiz problemlerimiz, uykukaçıran
Anlatamadığımız kördüğüm sevdalarımız şiirlerde
Karşılıksız sevmelerimiz maviyi delicesine
Nefes almalarımız karageceler içinde

Bütün bunları ve daha nicelerini
Atıverdim bir leğen okyanusun içine
Konuştum sorumsuzçocuk yüreğimle
Oyunlar oynadım Niyazi’ yle
Günah çıkartır gibi acılardan

Bir kelebek kondu omuzlarıma
Yerçekimi kayınca ayaklarımdan
Taş sektirdim yakamozlara
Yelken açtım coğrafyasız dünyamdan

Seviyorum içimdeki çocuk beni
Seni de dert ortağım Niyazi
Seni de seviyorum düşMavisi
seni de masmavi

Benim hiç olmadı ki oynayacak gemim
Hep gerçek trenlerde ağladık ben ve bezbebeğim
Ayaklarımı uçuramadım ki suda, suyayangın
Bu yüzdendir boğulur mavilerde yüreğim

Bir leğen su oldu da dingin denizimiz
Bir avuç suda yol aldı rotasız gemimiz...

....................devam edecek...

Nurten Altınok
Kayıt Tarihi : 1.4.2005 21:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Akif Gülhan
    Mehmet Akif Gülhan

    Niyazi öyküsü harika tamamını zevkle okudum.Bir ben vardır benden içeri der Yunus .Erdem veya başarı veya cesaret onu dışa vurmaksa işte o burada.Yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü

    Nurten hanım Rahmetli babamın adıda Niyazi'idi.Burdaki niyaziler babam gibi degil ama çok harika bir yazı olmuş...Tebessümle okudum.Yüreginiz dert görmesin.Bizlerle paylaştıgınız için sagolun.Saygı ve selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Ayla Eker
    Ayla Eker

    Benim hiç olmadı ki oynayacak gemim
    Hep gerçek trenlerde ağladık ben ve bezbebeğim
    Ayaklarımı uçuramadım ki suda, suyayangın
    Bu yüzdendir boğulur mavilerde yüreğim

    Bir leğen su oldu da dingin denizimiz
    Bir avuç suda yol aldı rotasız gemimiz...


    Düşündürücü... Kaleminize sağlık sevgili Nurten.....

    Cevap Yaz
  • Handan Oran
    Handan Oran

    Harika Nurten,cok guzel ya,herseyi iceriyor bu Niyazi öykulerin.Hani film reklamlarinda vardir ya:Ask,macera,romantizm filan filan.Ben de Niyazi öykulerinde cok sey buluyorum,cok keyifli okuyorum.Kalemine saglik,yuregine saglik.

    Cevap Yaz
  • Kerime Kaya
    Kerime Kaya

    Bir leğen su oldu da dingin denizimiz
    Bir avuç suda yol aldı rotasız gemimiz...

    tebrikler ...
    çok iyi gercekler.

    kerime kaya

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Nurten Altınok