Nisanda hasretine nokta koyup beliren,
Nevruzda nefhasını
Naşirleyen çevreye ve içime, ta içime
Nüfuz ettirmekte nail olan SEN!
Narin bir çiçektin, koparılmaktan ürken.
***
Nefesini yanında kullanmaya yeminli
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Nemrut şimdi ben, ben şimdi nemrut,
Nobranlık taht kurmuş, nikbinlikten haber yok.
Nisyan olunca yarıda kestim; içimde okunan ezanları,
Nefretlere, pisliklere karıştım, değil saf onlar.
Nakavt oldum pasak emellerime,
Nevresimmiş gibi, uzandıkça battım günahlara.
Nezih halimin katili oldum, kire nazir ellerimle
Neticem sille vurmakmış, tüm hayallerimize.
Niçin tüm bu olanlar, bilmem ki niçin?
Ben şimdi nankör, nankör şimdi ben...
şiirin bittimi harika olmuş
saf bir iç hesaplaşma ...nefis sorgulaması
ellerinize yüreğinize sağlık
Şaizer Uzgur
Necip sevgilerim tükendi, şu an bir başına
Nesneden farksızım, zira kokun yok,
şiir tadında bir hayatın geçmesi umuduyla, yüreğinize sağlık
Nemrut şimdi ben, ben şimdi nemrut,
Nobranlık taht kurmuş, nikbinlikten haber yok.
Nisyan olunca yarıda kestim; içimde okunan ezanları,
Nefretlere, pisliklere karıştım, değil saf onlar.
Nakavt oldum pasak emellerime,
Nevresimmiş gibi, uzandıkça battım günahlara.
Nezih halimin katili oldum, kire nazir ellerimle
Neticem sille vurmakmış, tüm hayallerimize.
Niçin tüm bu olanlar, bilmem ki niçin?
Ben şimdi nankör, nankör şimdi ben...
İŞTE MESELEDE BUDUR ASLINDA...İÇSEL KAOSU YASARKEN TEKİLDEN ÇOĞULA UZANMAK VE BAŞI YAŞAMAK SEVDASINI SEN DİYORUM BU DİZEDE NE COK ANLAM YÜKLEMİŞSİN İMGELEMELERİN GÜZEL.. GÜZELSİN SEVGİLİ BİŞAR...
vay be dedirtiyor bir de heeyt..şimdiye kadar okumamış olduğuma yandım. bu ne derinlik böyle ciddentebrikler
sevgili dost bişar
uzun soluk bir şiir olmakla beraber sadece son cümlenin başı 'B' diğerleri; 'N' seranadı eşliğinde geçip gidiyor 'şimdi nankör, nankör şimdi ben'e
başarılar dilerim. a. adıyan
mükemmel. övgü dolu sözler bile halsiz düşüyor bedenimde. ben bu şiirin güzelliğini nasıl anlatayım. ah keşke beceriksiz olmasaydı kelimeler. seni yüreğinden öpüyorum şair. orhan demirtaş
Güzel bir şiir.
Ayrıca Türk Şairler Birliği tarafından 'Haftanın Şairi' seçilen Bişar Ulutaş'ı tebrik ediyorum.
Başarılarının devamını diliyorum.
ÇOK GÜZEL ELİNE SAĞLIK
Nabzıma kızdım hızlı attığı için,
Nacak tırnaklı parmaklarıyla koparırlar hissiyle
Nevruzda uzaktan izledim seni ve yanılmadığımı...
Hangi imgeyi sevsem, yüzünüz yüzüme çarpıyor. İnan dostum, şiirlerin inanılmaz bir heyecan veriyor bana. Başarılarının devamını diliyorum. Tebrikler...
Nemlendi, çatlayıp soğuk geçirdi,
Nadide kalbim, gel gör ki işlediğin
Nakışları sökülmüş, seviden eser yok.
Nahoş görüntüsü ile varlığına küs.
Çok karamsar bir şiir. Fakat sevgiliden ayrılanlar, ne yazabilir ki. Uyum çok iyi. Sıkıcı değil. Başarı dileklerimle.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta