Gecenin karanlık kuytu kolları
Nazlanma bekletme çabuk gel
Sar sarmala, sır saklayan kuvvetli kollarınla
Bas huzuru bulduğum koynuna
Gün ışığı doğup saklayana dek seni
Teselline çok muhtacım
Aşkı gördüm, tanıdım
Alevine düştüm, yandım
Sevdiğime seslenemedim
Gel, çok özledim diyemedim
Dünya olsaydı karşımda mani
Asi ruhum aşkım aşardı engelleri
Hayal ediyorum
Yaşadığımız onca ve
Yaşayamadığımız binlerce şeyi
Saç diplerime nüfus eden parmak uçlarını
Ellerin dolaşırken yazacağım şiirleri
Renklere bulanmış bedenleri
Ben hayata yenildim
Dünyaya geldiğimde öğrendim
Hayata tutunabilmek için tüm gücümle direndim
İlk günümden başladı yaşamam için savaşım
Cam bir kavanozda, anne ve babamın kollarından uzakta
Tanımadığım kucaklarda
Aşk; acısıyla, tatlısıyla her mevsim ekmiş tohumlarını
İçimde filizleniyor
Dilimden çiçekleri dökülüyor
Heybesinden elem
Görüyorum, uzaklarda biri var
Arkasından bir iz uzanıyor, ufuğa doğru
Dualarımla diledim sevdam seni
Adak ettim yüreğimi gözlerimi kalbimi
Yolum bıçak sırtı olsa da yıldırmıyor beni
Ölümün sessizliği korkutuyor içimi
Kulağım seste içim ateşler içinde
Fısıldarsa ölüm almaya geldin diye seni
Felek hiç acımaz bana
Gece demez gündüz demez
Hiç yorulmak bıkmak bilmez
Dertlerim yetmez gibi bana dert dizer
Sevdam korkma kaçma benden
Dışım görüntüm belki beni bırakır terk eder
Gökyüzü içim gibi kapkara
Gözyaşları sicim sicim akıp karışıyor toprağa
Bereket, can veriyor Ama Yüreği belki de yasta
Belli olmayan yaşlarla
Bizi anlayan düşman ayrılmıyor yanımızdan
Savurduğumuz zehir dumanıyla
Gökyüzü içim gibi kapkara
Gözyaşları sicim sicim akıp karışıyor toprağa
Bereket can veriyor
Ama Yüreği belki de yasta
Belli olmayan yaşlarla
Bizi anlayan düşman ayrılmıyor yanımızdan
Ne sen benden ne ben senden
Gidemeyiz sevgilim
İçim sen dışım ben olmuş iken
Kalbimizin rüzgarlarıyla fırtınalarıyla
Hasreti bekleyişi ile bağlanmış
Aşkımız diz çöktürdü önünde bize
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!