Dağlar, tepeler taşlı,
Ovalar ağır başlı.
Pulluklar yırtar toprağı,
Bulutların güzü yaşlı.
Yağmur kucaklar tohumları,
Gün ısıtır koynunda.
Ekinlerin başakları,
Fideler bostan taşır koynunda.
Ağaçlarda mola verir,
Yorgundur göçmen kuşlar.
Binbir renge bürünür ova,
İnsanı yorar yokuşlar.
Çobanlar başka parmak basar,
Kavalının deliğine.
Aşıklar başka vurur mızrabını,
Sazın tellerinin beline.
Uzaklardan havlar köpekler,
Gözdağı verir kurtlara.
Tilkiyle, tavukların barışı biter
Açlığın gözü kara.
Koskoca bataklık gölde,
Kazların borusu öter artık.
Nisan yağmurlarıyla tarlalar,
Yollar, çayırlar çamur.
Esinti delikli kalbur misali,
Güneşin yolunu keser.
Bazı geceler içini titretir poyraz,
Taştan daha da sert eser.
Sobalar geceleri oduna doymaz,
Bacalar daha duman kusar.
Akşama dek çatılarda,
Yorgun düşen kediler susar.
Kışın, saltanatı bittiğini,
Yaza, erişmişliği müjdeler nisan.
Kalpler genişler, gönüller ferahlar.
Daha çabuk aşık olur insan
2019.
Kayıt Tarihi : 14.9.2019 22:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serbest şiir tarzında kaleme alınmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!