Belalı bir akşamdan arta kalan ben,
Çıkarken uyuyakaldığım merdivenden
Bütün ihtişamıyla yuvarlanmadan önce,
Sen geçiyordun gözlerimin önünden.
Neden bütün düşüşlerimde
Hep senin imzan vardı?
Sözüm ona bu aşkın ömrü
Kıyamete kadardı,
Hani diyorum ki;
Hep yüreğimde kalsaydın
Kıyamet mi kopardı?
Kışları sıcak mı hala oraların,
Dekolte giyiyor musun yine
Yazdan kalma günlerde,
Fettan bakışlarında
Kaç yürek daha yakıyorsun,
Aramızdaki tek fark
Ben yazıyorum, sen okuyorsun.
Çiçek gibi sevdalar büyütmüyorum artık
Yüreğime yasak ettim sevmeyi,
Oysa beraber koparmıştık
Yasak meyveyi…
Kısır baharlara gebe ömrüm,
Dallarda asılı kaldı en deli mor,
Hasrete alıştık be gülüm
Uzadıkça zor oluyor.
En ağır yük yürek içinde yürek taşımak
Bir damarda iki ayrı kan,
Bir bedende iki insan
Ve bir kişilik yalnızlığa sığmıyor
Bir dünya heyecan…
Bir nefes duman kadar kalmadım mı içinde,
Bir bardak su kadar mı yok hatırım?
Hangi dağın ardında kalsam
Hangi duman çökse başıma
Seni unutamam.
Sığ denizlerde boğulurum ben hep
Okyanusların vefasızlığına sebep,
En alçak duvarlar yıkılır üstüme
Baş edemem…
Serseri gönlümde hüküm sürer avare aşk,
Medcezir zamanlarım şimdi
Sularım kıyılara vurur,
Ay ışığında gizleyemem kendimi
Karanlık ormanlar saklar korkularımı,
Kuru dallar yatak olur, kayalar yastık
Uyuyacağım
Gök kubbeyi de örtün üstüme artık…
Saklı sırlarımı anlattım sana
Gözlerimdeki ışığı da bıraktım emanetine,
Avuçlarımdaki sıcaklığın kalsın bana
Bir de yaslandığım omzumdaki izin,
Dilekler tutma kayan yıldıza
Çıkmayan fallar gibi uzar sonsuza.
Ellerinde bir demet yasemen
Dudağında en hüzünlü şarkı,
Çikolata tadında özlemek
Bu sevdanın farkı…
Murat Nail Güney
17 Nisan 2010 İstanbul. Saat: 03.33
Kayıt Tarihi : 24.4.2010 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!