Seviyorum yıldızları, saçlarını, suyunu pınarların
Serin ilkbahar gecelerini.
Dar ağzını, ince alnını, elmacık kemiklerini,
Bacaklarını, uzun.
Gözlerini, çekik. Ela. Ilık göğsünü.
Bir yaz gecesi sevdası olan rengini yüzünün.
Gel bağlara gidelim seninle bir bağbozumu vaktinde!
Parıldayıp gidince dere kavakların önünden
Savrulunca üzüm, tatlı ışığında lambaların
Güz, ufak tepelerin ardında görününce
Orda bana bir türlü anlatamadığın sesleri söyle
Bırakılmış bir acıyla dolu şarkılar söyle...
Düş sona eriyor, bir güzün son günleriyle birlikte
Hele tozlu yollarda, uzaklardan gelen işçiler de yitip gidince
Kavun kabukları ezilip, azalınca karıncalar
İçimizde, yıldızların anı zorlayan vakte kadar
Bir hüzün
Bir yalnızlık, bağevinin açık kapısı önünde
Bütün kış bıçak gibi bir acı
Gözlerin, çekik.
Kayıt Tarihi : 28.9.2002 01:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nasıl mı bir şiir,
Yeryüzünü yürüyen burgaçlar gibi
İki omuzları ortasında üryan bir şiir
Merdivenden çıkan
bir şiir
Merdivenden inen
bir şiir
Merdivensiz bir şiir, merdivenden
bir şiir
Bir şiir
Kara balık yumurtası gibi
Bir şiir
Acı soğan sofrası gibi
Kıldan Sırat, Sırf'tan Edat
Yaralı gıdadan ibaret, yaralı tekrardan bir at
Ve kıvılcım ve yele
Ve homurtu, ve kişneme
Ölçülü bir şiir,
Ona rağmen ölçülü bir şiir
Eve gelen bir şiir,
Ama evde olmayan
Yüzüme taktım mı yüzüm kalan
İki omuzları ortasında nihan bir şiir
(Mehmet Taner)
TÜM YORUMLAR (1)