Nurbanu hanım içinden gelen ürpertici hisle, eczacı Nesrin hanımın aranmasını ve Tülay hocanın gecikmeden eve getirilmesini istedi. Gecenin ilerleyen saatlerinde eve gelerek bilinci henüz kapanmamış olan Zernişanı muayene eden Tülay hocanın gözleri; saçları dökülen talihsiz hastanın ensesinin üst kısmında belirginleşen gül motifli doğum nişanına takıldı. İki yapraklı kusursuz şekliyle aklına kazınan doğum gülünden gözlerini ayıramayan Tülay hoca:
-Hanım kızımızın kendisi gibi inanılmaz güzellikte doğum gülü varmış dedi. Nurbanı hanım Evet. anlamında başını salladıktan sonra Tülay hocaya:
-Durumunu nasıl görüyorsunuz? diye sordu. Tülay hoca hüzünle perdelenmiş sesiyle:
-Hastaneye götürsek daha iyi olur dedi.
Zernişan, üzerine eğilen anneannesinin gözlerine yalvarır gibi bakıp:
-Hayır anneanne, beni götürmeyin! dedikten sonra göz kapaklarının ağırlığına dayanamadı.
Tülay hocanın kendisinden kaçırmaya çalıştığı gözlerinden kaçınılmaz sonu okuyan Nurbanu hanım için; muayene ücretini almaya yanaşmayan doktor hanımın ıslak kirpikleriyle ve içini çekerek evde ayrılmasıyla, seksen yılı aşan ömrünün en hüzünlü gecesini yarılamış oldu.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sanatın ve sanatçının talihsizliği oda reklama muhhtaç oldu.;Tıpkı silah mertliği,yiğitliği yok etiği gibi reklamda sanatçıya musalat oldu..Sen harikasın arkadaş şair,yazar..O reklam panolu sen olmazlara inat inan bir stad sesinden alkış ,bay yorumcu))..Sen okuyorum bil şair,yazar arkadaş..
Güçlü kalemin bu güçlü eserinin tamamını okumak isterim yakın bir gelecekte.Herşey dilediğiniz gibi olsun.Saygılar
yazıyor İrfan Hoca..
bize okumak ve kutlamak kalıyor..
Rastlantı olmaktan öte, 'reenkarnasyon' kavramının romanlaşmasını andıran, içeriği 'gerçeğe yakın olay ve şahıslarla' işlenmiş, sabrın ve emeğin ürünü olan harikulade çalışmanızı okumaktan büyük haz aldım İrfan Bey.. Umarım romanınız en kısa sürede basılır, edebiyat dünyamıza kazandırılır...
Başarı dileklerimle ve içtenlikle kutluyorum Değerli Şahsınızı...
Etkileyici insan konusunu romana işleyen usta kaleminizi kutlarım. Yüreğinize sağlık, saygı ve selamlarımla...
İrfan bey güzel yazınız için kutluyor .Hayırlı günler diliyorum +10
Günden güne güçlenen bir kalem.Heyecan merak ve hevesle okunmak için beklenen bir şaheser.Ve bir çırpıda okumak için sabırsızlıkla günleri sayan ve dört gözle bölümlerin gelişini bekleyen bizler...
Antoloji bekleme Üçlüsü.Tıpkı Bermuda sanki...Bu daha heyecanlı,daha sevecen,daha insani ve daha yürekten,gönülden.
Gizem yüklü sevgi dolu aşk yağmurlarıyla sırılsıklam olmuş kucak dolusu övgüyü takdiri sevgiyi ve teşekkürü fazlasıyla hak etmiş güzel roman ve yazarını kalpten kutluyorum.Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.Saygılarım sonsuzdur.
Üstat,şahesere devam etmişsiniz.Kutluyorum emeğinizi ve de teşekkürler paylaşımınız için.Saygılarla.
tebrikler...gerçekten çok yönlüsünüz...şiirde olduğu gibi romanda da ustasınız...işte inanmışlık..işte odaklanma diyorum..insan kapsitesini doğru yöde zorlarsa imkansızı başarabilir..roman gibi çok iddalı bir konuda söz sahibi olabilmak gerçekten yetenek...+10
Bir anne ve bir annenin çocuğu olma duygusunun ulviliği sinmiş satırlara ve romanınızın temasına, insanı sürüklercesine o duyguların içinde dolandırıp duruyor aksiyon İrfan Bey, yürekten kutlarım. Mutluluklar sizinle olsun!(10on+)
Bu şiir ile ilgili 75 tane yorum bulunmakta