çok vakit ıslanır assan çamaşır
hele bir yağmuru dinse nisanın
bazı gün gözlerin nasıl kamaşır
ortalık güneşli günse nisanın
anı olur artık ocağın ataş
otlara bürünür hafifce dağ taş
çimenler üstüne kurunca bağdaş
iğde koku içe sinse nisanın
takla at yuvarlan ağrıyor boyun
kuzuyla çayırda oynamak oyun
kaymaklı tarafı hakiki koyun
ağızda peyniri sünse nisanın
kış ayı baş üşür kaldırmaz yürek
ya topuz yap saçı yahutta örek
iyisi berbere gitmeli direk
tıraşa hasretse ense nisanın
şu karşı ovayı sise bürletir
dağın eriyen kar nehri gürletir
sıcakta çıkmasın adam terletir
giydiği kazağı yünse nisanın
her taraf örtünür yeşil bir tülle
şenlenir bahçeler serçe bülbülle
baharın açılan tomurcuk gülle
dalları yaprağa binse nisanın
panikle eyleme kendini heder
koşmakla değişmez bu makus kader
kaçsa dahi üstü daha yaş eder
kim ahmak ıslatan sansa nisanın
herşey nasip kısmet ölümle doğuş
ormanlarda bile bulunur koğuş
işin yoksa birde ayıyla boğuş
sığındığın mağra inse nisanın
hal hatır sorarsan mutlak saygıdan
medet ummak lazım yoksa baygıdan
kış boyu süren bir uzun uykudan
uyandığı vakit dünse nisanın
ayıyla zor olur tutması güreş
belkide kendine arıyor bir eş
iyi geçin bence kadere kırk beş
her şey talih ile şansa nisanın
malından sayılmaz pek işportalık
iyi koru haya ve yumurtalık
gün güneşlik iken birden ortalık
savaş alanına dönse nisanın
savaş açsam bile her değirmene
bir sefer açmadın bana gül sine
ey meşhur donkişot yari dulsine
farkında değilsin sende nisanın.. ah amaan aman vaay..
...................
yıl sonu gelirdi karneler kötü
ilkokul ikiden sonra atıldım
ülkede noksandı şair milleti
böylece kervana bende katıldım
bülbülüyem ben bu bahçede cem'in
türküler çığırdım kendinden emin
şerefim üstüne ederim yemin
ne kalemim sattım nede satıldım
yelken açmışsamda barışa sulh'e
haksızlığa daim alırım cephe
zulmu alkışlamam olmasın şüphe
zalime karşı hep kaşı çatıldım
mecnun misal çöle umut bağlayan
olmadım leylanın ardı ağlayan
hak vergisi tatlı dille çağlayan
edebi bağlamda farklı sitildim
laf söz açılmasın gelenek töre
konuşur şabalak ağzıyla yöre
şair değilmişim kimine göre
horlanıp toplumun dışa itildim
şairler kafiye ile pişirir
uyaksız bir şiir kafa şişirir
üşütme halinde ateş düşürür
ağrı kesici hap sanki fitildim
şairim şiirimi yazarım elle
nadiren çıkıyor anlamaz kelle
kullandığım duru akıcı dille
su gibi içilip hızla yutuldum
dört yüz kadar ürün değmesin nazar
çekemez kitleden işittim azar
eleştirse bile yahu ne yazar
bir kumar oynayıp sayki yütüldüm
nokta varken gerek duymam virgüle
aşk beni döndürdü bir avuç küle
mümkün değil imiş anlamak bile
ela gözlerine nasıl tutuldum.. yaaar..
......................
içinde yüzüyor toprağın tozun
boğazdan tarafı galatanın
kısa kes laf sözü etmeki uzun
çok kaçmasın tuzu salatanın
yola çıktın ise dağ tepe bayır
sağlam bir araçtan gelirmiş hayır
debriyaja basıp vitesten ayır
sıyrılmasın dişi balatanın
aşağıdan gelir avşar gelini
silmeli gözyaşı denen selini
tarlada yolarken ayak elini
ısırgan otuna dalatanın
bal nasıl kor arı peteği dardır
uludağın etek şimdide kardır
kimi tür adamın helali vardır
hani tükürdüğün yalatanın
kulağı içinden geçirsen otu
telafi edecek kırdığı potu
belliki niyeti pek fazla kötü
manitaya yolda el atanın
meşhur idris vardı birde cem esen
hafızamdan çıkmış sende demesen
unuttuk ismini resmen emesen
çıkalı mektuba pul atanın
yıllar var seninle düşmüşüz ayrı
ne güzel oldu bee gardaşım hayri
bundan keyli burda türkçeden gayrı
aygır atla beygir sulatanın
hoşgörü tevazu kurusun huyum
cinganca serbestmiş aldığım duyum
çerçeve avrupa birliği uyum
duru akar suyu bulatanın
insanlık tükenmiş kalmamış meğer
nakit para imiş tek menkul değer
münkir deyin elin öpmezsem eğer
hayrına üstüme çul atanın
zavallı er alnı bulanmış tere
süngü tak füze hız belki bin kere
çağdışı anlayış gereksiz yere
beline palaska dolatanın
kaşlarım oynuyor dışında istem
şükür poroblem yok sindirim sistem
kadroya dahildir soyguncu rüstem
ölürse kabrine gül atanın
farkına varılır herşeyin er geç
yan yan yürür imiş kimi tür yengeç
beğenmedin ise okumadan geç
naciz şiirime dil atanın..
Kayıt Tarihi : 18.3.2009 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!