NİSA
Ele vurulan pranga olsa da
Ağır giden zaman,
Dip dibe koşan yağız atlar kadar
Dik başlı umut…
Kime kaldıysa dünya?
Bunca telaş, bunca koşturma,
Alıkoyarken aşktan,
Çapı, bir adım oysa
Aşk ekseninde yükselirken ruh
Bu bakış senin için
Kâh gökten yere
Kâh ayna, perdesiz,
Göze göz…
Bir kurşunluk can, teslim
Aşka serdim, nem var, nem yok
Kader hükmü ellerin
Ve sözlerin, kutsal söz…
İnanç, zorba kabadayı
Ne yol vurucu tutabilir
Ne sahteye kanabilir
Kalbin aksi sedası eşdeş ve bir
Ses ses kesişir
Koyu kıvamlı
Koy versek bizi
Ki koy vermesek de
Su gibi, şimşek gibi
Kat kat... Aşkındır özü…
Her Cuma cemimiz, yalnız vesile
Zaman ve mekânın yetemez gücü
Her an dinleşir, birleşir…
Kaç hüsran satıcı ve kaç heveskâr
Alna meyleder de silemez
Şaşa kalır, baka kalır ardı toz duman
Aşk şahmeran ve aşk, sonsuza burak…
İlahi cümlede adlarımız…
Ne çıkar tatmışsak hayat ağacından,
Anlamışsak iyiyi, kötüyü?
Artık, İblis’e kanmadan…
- ki odur inançsız dostu- Odur düşman, yol vurucu
Anladık ki sen kırmızı toprak, sen Adam…
Ben onbir değilim -ki onun hırsı, bunca acıya karan-
Korunalım ondan…
Ben Nisa’yım, hayatın hanımı
Kaburganın altın parçası
Dişimizde, yasak meyve dokusu…
Ne çıkar, cennet olmasa mekân?
Ölüme ve dirime prangalandıysak
Dünyaya sözümüz var
Ve uğrunda göğüslenen onca acılar…
Aden’in ırmağı değil midir, Dicle ve Fırat?
Onlar gibi sarsın kolun,
Çadırın kırmızı yakut, yatağın beyaz yakut
Sen varsan, farkı yok cennetten, Araf’ın
Hadi durma, yanına al artık…
Öznur KARAYUMAK
"GÜNLERDEN VUSLAT" Şiir kitabı ve Sesli Şiir albümünden
Öznur KarayumakKayıt Tarihi : 30.6.2012 11:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairinin sesi ile videosu: https://www.youtube.com/watch?v=0mcj_Lw-mU0
TÜM YORUMLAR (1)