NiRAN ♥ •••NÂR ve NÛR Şiiri - Yoru ...

Fatima Humeyra Kavak
59

ŞİİR


86

TAKİPÇİ

Aşkların en masumu, en bahtiyarı, en güzeli.
Ruhum kanatlanmış bir kuş, uçarken, aşkta ezeli! ..
Hazan düşmüş, bir gül gibi, dökülür haz, güz gazeli...
Yüregimin bam telinde, hıçkırık, alâ-fetretin! ..
Susuz bir çöl, bir damla aşk, yakar dar, nâr-ı hasretin! ..

Alıştım sana, kopamam, ruhum her dem sorgularda! ..

Tamamını Oku
  • Nihal Akcan
    Nihal Akcan 04.08.2009 - 15:07

    Tebrikler..

    Cevap Yaz
  • Sinan Karakaş
    Sinan Karakaş 04.08.2009 - 14:35

    Kutluyorum güzel anlamlı mesajlar içeren çalışmanızı Selam ve Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Ömer Temel
    Ömer Temel 04.08.2009 - 14:33

    gerçekten çok anlamlı dizeler...kaleminiz daim olsun...

    Cevap Yaz
  • Osman Genç
    Osman Genç 04.08.2009 - 14:29

    Fatımâ hanım,,,

    Yüreğinize sağlık...
    Böylesi güzelliklerle dolu aşklardan gönül isterki her yürek doya doya tatmaya varsın..Varsınki insan olmanın değerini daha fazla anlasın................muhabbetle

    Cevap Yaz
  • Halil Şakir Taşçıoğlu
    Halil Şakir Taşçıoğlu 04.08.2009 - 14:27

    ANLAMLI VE ÇOK GÜZEL Dİ.
    KUTLUYORUM.
    TAM PUAN VE SAYGILAR,SEVGİLER.
    ...................HALİLŞAKİR

    Cevap Yaz
  • Enes Muhammed
    Enes Muhammed 04.08.2009 - 14:09

    Mürşidi Kâmiller

    *******Rudi Allah’a inanmaya başlayıp İslam’ı kabul etmişti ama itikadı sakat insanların fikirleri ile zehirlenmişti! Tüm tasavvuf ehlinin sapık olduğuna, İslam’ı bozarak yeni bir din oluşturduklarına inanıyor mürşidi kâmilleri küfre düşmekle itham ediyordu! Hurma Kütüğü ise tasavvuf ehli bir insandı! Rudi Hurma Kütüğü’ne şöyle bir mesaj yazdı;

    —Tasavvuf ehli olanlar mürşidi kâmillerin kalplerden geçenleri bildiğine, kabirdeki insanın halini bildiğine, insanların amellerini bildiğine inanıyorlar. Bu sapıklık değilmidir?

    Hurma Kütüğü’nün cevabı geldi;

    —Allah’ın izni ile bilirler! Şahsen ben böyle bir insan ile karşılaştım! Bizzat kalpten geçenleri bildiğine şahit oldum yani! Sen bana inanıp güveniyor musun?

    —Sana inanıyorum ama nasıl olabilir böyle bir şey?

    —Rabbimiz mürşidleri insanları irşad etmekle görevlendirdi. Tabiî ki onların bu işi yapabilmeleri için destekleyip, çeşitli özellikler verip bazı sırların kapılarını onlara açtı. Kıt akıllı ve rabbimizin kendilerine hikmet vermediği insanlar bunları anlayamazlar. Mürşidi kâmilleri anlayabilmek için safi bir kalp ile ön yargılardan ve şartlanmışlıklardan uzak durarak eğitimleri altında bulunmak gerekir!

    Rudi’nin kafası iyice karışmıştı;

    —Peki, adamın biri ben Allah’ım demiş. Hani Allah’tan başka ilah yoktu?

    —Bazen yüce rabbimiz veli kullarına tecelliyatlarda bulunur! Mesela kutsi hadiste buyrulduğu gibi! “Kulum farz ibadetleri yerine getirip nafile ibadetlerle bana yaklaşmaya başlar! O bana yaklaştıkça ben de onu severim! Bende bir kulumu sevince onun gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, hayal eden kalbi olurum” İşte bu nedenle velilerde keramet dediğimiz haller meydana gelir! Bu da bir hadiste şöyle belirtilmiştir! “Ümmetimin velileri İsrail oğullarının peygamberleri gibidir! İsrail oğullarının peygamberlerine verilen mucizeler ümmetimin velilerine keramet olarak verildi! ”

    Bu nedenle veliler ihtiyaç hissettikleri zamanlarda dostları olan Allah’ın izni ve yardımı ile bir anda uzak mesafelere gidebilir! Uzakları görebilir ve daha başka acayip hallere sahip olabilirler!

    Tabiî ki bu Allah’ın yardımıdır! Onun izni ile gerçekleşir! Yani velilerin kendine has özellikleri değildir! Rabbimiz bildirirse bilirler bildirmez ise bilemezler!

    *******İşte böyle tecelliyat altında bulunan insanlar gayri ihtiyari olarak hayretler içinde kalmış bir vaziyette iken olur olmaz acayip şeyler söylerler! Tabiî ki bu büyük bir aşk ve muhabbet anında meydana gelmiştir! Bu nedenle bu söylenenlere itibar edilmez!
    Bu durumda bu sözleri söyleyen insanlar ile rabbimizin arasına girmemek gerekir! Rabbimiz dilerse onu cezalandırır dilerse affeder! Ama bizler bu konuda zahire göre, şeriata göre hüküm veririz!

    *******Bu nedenle hiçbir insan “Ben Allah’ım diyemez! Allah ismi; tüm sıfatlarında sonsuzluğa sahip olan zatın adıdır! Başka hiç kimse için kullanılamaz!

    *******Örneğin bir bilgisayarı internete bağladığınızda internetteki pek çok ilme kavuşur! Fakat o ilim kendisinin değildir! O anda hayrete kapılıp “Ben internetim” diye söyleyebilir! Ama o bilgisayar dır! Evet, internet tarafından büyük bir ilim ile takviye edilmiştir, arada hiçbir engel kalmayıp internetin tüm sırları bilgisayara açılmıştır! Ama o hala bilgisayar dır!

    *******Ama internete bağlı bir bilgisayar! İşte bu durum mürşidi kâmillere işarettir! Normal bilgisayarlar ise zahiri âlimlere işaret eder ve üzerlerine hangi ilimler yüklendi ise sadece ona sahiptirler! Bazen iki sistem aynı kişide buluna bilir! Ve o kimseler şüphesiz ilimleri ile amel ettikleri müddetçe! Çok üstündürler!

    *******Evet, üzerine çok kıymetli ilimler yüklenen, internete bağlı olmayan bilgisayarlar konumunda olan zahiri âlimlerimizde çok kıymetlidirler! Mürşidler ne zaman gerekse bu ilim adamlarına danışırlar! Eserlerinden faydalanırlar! Onların uyarılarını çok dikkate alırlar!

    *******Ama internete bağlı olan bilgisayar konumundaki mürşidi kâmiller gibi değildirler!
    Mürşidi kâmiller internetteki çok çeşitli ilimlere ulaşabilip gerekli bilgileri Allah’ın izni ile kendi üzerlerine kaydedebilirler! Ama Tabiî ki bu büyük deryada her karşılaştıkları şeyi akıllarında tutmaları ve aynı yakin üzerinde devamlı aynı halde kalmaları mümkün değildir! İşte bu noktada her tecelliyatı yazmak. Kaydetmek gerekmektedir! İşte Saidi Nursi’nin sırrı budur! Hani bende risaleyi nur talebesiyim diyor ya! Yani karşılaştığı her tecelliyatın sonunda hakikatleri yazmış ki unutmayalım. Daha sonra tekrar okuyup ibret alalım. Devamlı hazır bulunsun!

    *******Mürşidi kâmiller kendi üzerlerine kayıt ettikleri veya yazılı belge haline getirdikleri bu hakikatlere istedikleri zaman ulaşabilirler. Ama her bilgi yazılamaz, söylenemez. O bilgilere ancak internete girerek ulaşabilirsiniz! Bu seferde bağlantı her zaman olmaya bilir. Bu nedenle her zaman istenilen bilgiye ulaşılamaz. Bağlantı tekrar sağlandığında eğer rabbimiz müsaade edip izin veriyorsa istenilen bilgilere ulaşılabilir!

    *******Bunu çok iyi anlayan mürşidi kâmiller artık kendi varlıklarını göremez hale gelirler. Benliklerinden soyunurlar! Rabbim bildirirse bilirim, bildirmez ise bilemem. O gösterirse görürüm, göstermez ise göremem! O dilemese ben nefes bile alamam diye inanarak yakin bir tevekküle sahip olurlar! Tamamen Allah’a teslim olarak onun vekilliğini canı gönülden kabul ederler!

    *******Ve bu teslimiyet altında, tüyleri diken diken olmuş bir vaziyette! Kalpleri titreyerek! Ruhları ile birlikte şunları söylerler! “Allah’tan başka ilah yoktur! O sonsuz kudret sahibidir! Hükmünde ortağı yoktur! Onu bütün eksik ve noksan sıfatlardan tenzih ederek hamd ederim! ”

    Rudi bu açıklamalardan çok etkilenmişti;

    —Abi ya! Sen Hurma Kütüğü değil bizzat hurmasın ya! Allah razı olsun, bu kadar net ve açık bilgilendirme hiç görmedim! İyiki varsın abi ya!

    —Tüm bu açıklamalara rağmen gerçekleri inkâr eden insanlar olacaktır! Bu insanlar gerçekleri kabullenemeyecek kadar kin ve kibir sahibidirler! Yada bilerek Müslümanların arasına ayrılık ve fitne sokmak için gerçekleri inkar ediyorlar! Kim bilir beklide bunu yaptıkları için İslam düşmanları tarafından maaş bile alıyorlardır! Yoksa gerçekleri inatla inkar etmenin başka bir açıklaması olamaz!

    —Abi ya! Sen nasıl biliyorsun bunları?
    —Rabbimiz kutsi bir hadiste şöyle buyuruyor! “Ben bir kulumu sevdim mi kalbine bir nur koyarım! İnsanlar arasında benden bahsederken o nur ile bahseder! ” Yani söyleyene değil, söyletene bakmak lazım!

    —Peki abi, mürşidlere; iftira atarak, gıybetini yaparak, yalan yanlış bilgiler ile bazı konuları çarpıtarak düşmanlık edenlerin sonu ne olacak?
    —Eğer tövbe edip temel ilkeler konusunda tüm müslümanlar ile iş birliği yapma yolunu tercih etmezler ise sonsuz bir azabın içine düşerler! Çünkü bir kutsi hadiste “Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse bana harp ilan etmiş olur! ” buyruluyor!

    *******Rudi bu bilgiler karşısında inanılmaz sevinç duygularının içine gömülmüştü! Daha çok merak ettiği şeyler vardı ama öyle her şey çabucak öğrenilemiyordu! O ise her şeyi çabucak öğrenmeyi istiyordu! Neden eğitim aldığı okullarda bunları kendisine öğretmemişlerdi ki? Son bir sorusu vardı Rudi’nin;

    —Abi insanlar hakiki mürşidleri nasıl bilecekler öyle ise? Etrafta sahte mürşidler dolu!
    —Allah dostlarının delilleri şunlardır;

    ***Allah'ı çok ama çok severler!

    ***Allah'ın sevdiği her şeyi çok severler!

    ***Peygamberleri çok severler!

    ***Kuranı Kerim'i baş tacı bilirler!

    ***Namazlarını ciddiyetle aksatmadan kılarlar!

    ***Kuran ahlakını yaygınlaştırmak için çaba gösterirler ve bu uğurda binlerce canları olsa her gün binlercesini vermeyi göze alırlar!

    ***Tüm insanlığa karşı merhamet doludurlar!

    ***Tüm insanlığın kurtuluşu için mücadele ederler!

    ***Gıybet etmezler!

    ***İnsanlara iftira atmazlar!

    ***Kendilerine iftira atan, kendilerine zulüm eden insanları bile affedebilecek kadar insan sevgisi ile doludurlar! Onların bile kurtuluşu için canı gönülden dua ederler!

    *******Başka bir veli tarafından yetiştirilmişlerdir! Tıpkı bir doktorun başka doktorlar tarafından yetiştirildiği gibi! Bir insanın doktor olabilmesi için doktorların tezgâhından geçmesi gerekir! Çünkü inşaat mühendisi doktor yetiştiremez! Mürşidi Kamillerde sırrı hilafet vardır ve efendimizden bu yana hep layık olanların en iyisine emanet edilmiştir! Bu yüzden Mürşidi Kamillerin Arif ve veli olduklarında şüphe yoktur!

    *******Daha pek çok deliller sayabilirim ama sonra inşaAllah! Sevgi ve saygılarım ile pırlanta yüreğine sunuyorum! Unutma bir peygamber olduğu halde Musa aleyhisselam Hızır aleyhisselamı anlayamamış ve yanında mahcup olmuştur! Bu yüzden bazı şeriat âlimleri maneviyat ehlini anlayamaya bilir! Hatta veliler arasında bile marifet farklılıkları bulunur ama hepimizin ortak tek yanı şudur! Efendimizin inandığı gibi inanıp efendimizin yaşadığı gibi yaşamaya çalışarak kutlu İslam emanetini tüm insanlığa ulaştırmak!

    Enes Muhammed




    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


    --------------------
    Bu şiirin hikayesi:

    Rudi isimli romanımdan bir bölüm!

    Cevap Yaz
  • Sevilay Çartık
    Sevilay Çartık 04.08.2009 - 14:05

    Suss Eyy Gönlüm Suss! .. Düşmesin, sevdâlı geceye hüzün! ..
    Kalbim gerçek aşka akar bir köprü olur pak yüzün
    Çare degil fani aşklar kalbe dolar nihan hazın
    Yüregimin tam âlında kaynar Mevlâm safiyetin
    Susuz bir çöl, bir damla aşk, yanar yâr, nur-u hasretin! ..

    Sn. Kavak,
    Derin duygulara has şiirinizi kutlarım.
    Kandilinizi de.........+10

    Cevap Yaz
  • Harun Reşit Tığlı
    Harun Reşit Tığlı 04.08.2009 - 13:56

    Gönül pınarınız yine sel gibi akmış,kalplerimize doğru,en kalbi selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Dursun Tiftik
    Dursun Tiftik 04.08.2009 - 13:55

    ÇOK LATİF KURGULANMIŞ GÜZEL BİR ŞİİR.BERAT KANDİLİNİN HAYIRLARA VESİLE OLMASI TEMENNİSİYLE,SAYGILARIMI SUNARIM.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Ağlar
    Mustafa Ağlar 04.08.2009 - 13:33

    şiir çok derin duygularla bezenmiş yorum yapamıyorum.
    şairi tebrik ediyorum sadece ve susuyorum...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 112 tane yorum bulunmakta